Kabule göre borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK’nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi’nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir....
Kabule göre borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru dilekçesindeki iddialar haczedilmezlik şikayeti niteliğindedir. İİK’nun 18/3. maddesi "Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Şikayet niteliğindeki haczedilmezlik başvurusunun icra dosyası kapsamı da gözönünde bulundurularak, İcra Mahkemesi’nce mevcut delil durumuna göre sonuçlandırılması gerekir....
Hüküm, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İstihkak davasına konu bilgisayarlar yönünden; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-Haczedilmezlik Şikayetine konu, yoğun bakım yatakları, anestezi cihazı ve kardiyo versiyon cihazları yönünden; İstihkak davası niteliği gereği, şikayet başvurusundan farklı usul ve esasa tabi olduğundan 28.04.2015 tarihli ara karar ile haczedilmezlik şikayetinin eldeki dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda, kısa karara aykırı olarak, tefrikine karar verilen haczedilmezlik şikayetine konu cihazlarla ilgili olarak açılan istihkak davasının husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Karşı taraf alacaklı vekili, üçüncü kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağını belirterek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: istihkak iddiası yönünden harcın tamamlanması için verilen süreye riayet edilmediği, davacı üçüncü kişi vekilinin talep sonucunu haczedilmezlik şikayeti olarak değiştirdiği, ne var ki şikayetin 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde ileri sürülmediği gerekçesi ile şikâyetin reddine karar verilmiş; hüküm, şikayet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Üçüncü kişinin dayandığı finansal kiralama sözleşmesinin tarihi dikkate alındığında, 6361 sayılı Kanun’un Geçici madde 4. maddesi uyarınca somut olayda yürürlükten kaldırılmış bulunan 3226 sayılı Kanun’un uygulanması gerekir. Anılan Kanun’un 17/2. maddesi uyarınca finansal kiralama sözleşmesine konu malların mülkiyeti üçüncü kişiye aittir....
Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Bütün bu açıklamalar ışığında, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulları kabul edilmiştir.Somut olayda borçlu İSKİ İstanbul Büyükşehir Belediyesi nezdindeki alacakları için haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur. Mahkemece, haciz işleminin 2560 sayılı Yasa'nın 27. maddesine aykırı olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Araçlar hakkında, borçlu şirket ile şikayetçi belediye arasında üç yıl süreli araç tahsis protokolü yapıldığı görülmüş olup, şikayet konusu araçların, borçlu şirkete ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf söz konusu değildir. Öte yandan ticaret sicil müdürlüğü cevabının incelenmesinden de, borçlu şirketin halen faal durumda olduğu anlaşılmaktadır. Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan ve araçların maliki de bulunmayan üçüncü kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Bu durumda, mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....
Temyize konu bu dava dosyası ile birlikte aynı gün Dairemizce 2014/3814 Esas sayılı dosyada, temyiz incelemesi yapılan .İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1444 Esas-2013/1256 Karar sayılı dosyasında yapılan şikayet borçlunun 3289 sayılı Kanun'un ek 9.maddesi gereğince haciz yasağının bulunduğuna dair haczedilmezlik şikayetidir. Hukuk Dairesi'nin 2014/3814 Esas sayılı kararında da borçlunun şikayeti haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilmiş ve .İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1444 Esas-2013/1256 Karar sayılı kararıyla aynı icra dosyasından çıkarılan 1.haciz ihbarnamesi gönderilmesi işleminin iptaline ilişkin kararı Dairemizce bozulmuştur. Bu durumda alacaklı vekilinin İİK'nun 89/1.maddesi kapsamında 1.haciz ihbarnamesi gönderilmesi isteminde bir usulsuzlük bulunmadığından, alacaklı vekilinin isteminin reddine dair İcra Müdürlüğü'nün kararı doğru değildir. O halde alacaklı vekilinin şikayetinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi isabetsizdir....
Her ne kadar borçlu tarafından şikayet dilekçesinde, hem ihalenin feshi hem de ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile haczedilmezlik şikayeti birlikte istenilmiş ise de, her bir başvurunun incelenme yöntemleri ve sonuçları da farklıdır. Bu durumda mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrik edilmek suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru bulunmamıştır. Diğer taraftan şikayetçi borçlu, satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunmuştur. İİK'nun 127. maddesi gereğince; taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet D K... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haczedilmezlik itirazına ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....