Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, İİK'nun 82/12 maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti yedi günlük hak düşürücü süreye tabi olup, icra dosyasının UYAP üzerinden incelenmesinde şikayete konu taşınmaza haciz işleminin tesis edildiğine ilişkin taşınmaz bilgisi evrakının evrak işlem kütüğüne bakıldığında, şikayetçi borçlu tarafından 17/06/2021 günü saat 12:10:12'de incelendiği, bu şekilde şikayete konu taşınmazın haczedildiğinin davacı borçlu tarafından öğrenildiği anlaşılmış olup, bu tarihten itibaren yasada öngörülen yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 26/07/2021 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

Şti T5 T5 senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesine 12/04/2019 tarihinde yaptığı başvurusunda İİK'nun 82/12 maddesine dayanan meskeniyet iddiasına dayanan haczedilmezlik şikayeti ile birlikte taşınmaz üzerindeki haczin İİK.'nun 106- 110. maddeleri gereğince düştüğünü, icra dosyalarında aşkın haciz yapıldığını ileri sürererek yasaya aykırı hacizlerin kaldırılmasını istemiş mahkemece İK'nun 82/12 maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayanılarak haczedilmezlik şikayeti incelenerek reddine karar verilmiş, sair şikayetlerine ilişkin yargılama faaliyetine girilmemiş hiçbir değerlendirmede bulunulmamış hüküm kurulmamış, davacı tarafından her iki şikayet konusu istinafa getirilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/106 esas 2013/356 karar sayılı dosyası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından onanarak 30/12/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanununun 361. maddesi "İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği ya da yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır" şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava haczedilmezlik şikayeti üzerine mahkemece verilen karar nedeni ile davalı alacaklılar uhdesinde kalan mahçuz paranın iadesi istemine ilişkin olduğuna göre davacının İİK 361. maddesi gereğince işlem yapılmasını talep ederek paranın iadesini sağlayabileceği anlaşılmaktadır....

    İİK'nın 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden ise, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan davacı üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı olmadığından anılan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken karar tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bulunan İİK'nın 362/a maddesi gerekçe gösterilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı T4 ve Aksesuarları A. Ş. vekilinin istinaf başvuru nedeninin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı T4 ve Aksesuarları A. Ş.'nin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b/2 maddesi uyarınca Karşıyaka 2....

    DAVA Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin tarla vasfındaki tarım arazisine haciz konulmasının İKK'nın 82/4. maddesine aykırı olduğunu, müvekkilin çiftçi olduğunu ve geçimini çiftçilik ile sağladığı, aynı icra dosyasından konulan 2008 tarihli haczin haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüyle kaldırıldığını ve kararın kesinleştiğini, bu karara rağmen alacaklının talebiyle taşınmaza 09.03.2015 ve 19.03.2019 tarihlerinde tekrar haciz konulduğunu iddia ederek taşınmazın kaydındaki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Borçlunun haczedilemezlik şikayeti hususunda daha önce Kapatılan İncirliova İcra Hukuk Mahkemesinin 25.08.2010 tarihli, 2009/60 Esas, 2010/85 Karar sayılı ilamı ile karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, borçlunun bu kararı dosyaya sunarak haczin kaldırılmasını sağlayabileceğini, bu davanın konusuz kaldığını iddia ederek davanın reddini talep etmiştir. III....

      Aile Mahkemesinin 17/12/2020 tarih 2017/417 Esas 2020/279 Karar nolu ilamına dayanarak ilamlı icra takibi yapılmış, borçluya ait Ankara Keçiören İlçesi Şevkat Mah. 5555 Ada 3 Parsel 6 nolu bağımsız bölüme 03/02/2021 tarihinde haciz konulmuş, davacı borçlu vekiline 24/02/2021 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiş, borçlu vekili icra müdürlüğüne verdiği 26/02/2021 tarihli dilekçesi ile 103 davetiyesine itiraz ederek haczin kaldırılmasını istemiş, 17/03/2021 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirilmiş, mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....

      Bu hacze ilişkin şikayet hakkı ise (haczedilmezlik şikayeti) borçluya aittir. Somut olayda, 3. Kişi Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine, İİK. nun 78. maddesine göre haciz yazısı gönderilmiş olup nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak mevcut olmadığından 3.kişi Bakanlığın şikayette hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde mahkemece şikayetin reddi yerine, haciz yazısının İİK. nun 89/1.maddesi kapsamında haciz ihbarı kabul edilerek iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden anılan takipte haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. O halde, Mahkemenin şikayetin reddi kararı açıklanan nedenle sonucu itibari ile doğru olduğundan onanması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK' nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. ve 7. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, haczedilemezliği öne sürülen taşınmazlara 21.06.2012 ve 03.12.2013 tarihlerinde haciz konmuş ve bu hacizler sırası ile tapuya 18.07.2012 ve 09.12.2013 tarihlerinde şerh verilmiştir. Tapuya şerh tarihleri de belirtilerek bu taşınmazların haczedildiği 30.05.2014 tarihinde düzenlenen 103 davet kağıdı ile borçlu ...'ın bizzat kendisine 17.06.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, şikayetçinin taşınmazlarına haciz konduğunu 103 tebligatı yapılan 17.06.2014 tarihinde öğrendiği, ancak İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süreyi geçirerek 18.09.2014 tarihinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu