itiraz ve haczedilmezlik şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, haczedilmezlik şikayeti ve memur muamelesini şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından haczedilmezlik şikayeti ile birlikte, memur muamelesini şikayet talebinde de bulunulmuş, ancak mahkemece, davacının memur muamelesini şikayet istemi ile ilgili herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
tebliğine, İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, borca itiraz yönünden İİK'nın 364/1 maddesi, dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İİK.nun 82/12 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1 maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. İstanbul 25....
Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti bakımından kanunda öngörülen 7 günlük süre geçirildikten sonra başvuruda bulunulduğu gerekçesiyle, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise Hakime aittir (HMK.m.33). Üçüncü kişi vekilinin başvurusunun, dava dilekçesindeki açıklamalara göre, 07.12.2012 tarihinde haczedilen ve haciz tutanağının 1. ve 2. sırasında belirtilen makineler yönünden haczedilmezlik şikayeti olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, üçüncü kişi vekilince şikayet başvurusu süresi içerisinde 11.12.2012 tarihinde eldeki başvurunun . İcra Mahkemesi kanalıyla (2012/98 muhabere no) yapıldığı ve aynı tarihte harcın yatırıldığı sabittir. Bu kapsamda, yazılı gerekçeyle başvurunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2005/5038 Esas sayılı dosyasından yazılan talimat üzerine ...İcra Müdürülüğü'nün 2003/361 Talimat sayılı dosyasında haczedilen evin haline münasip ev olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, Dairemizin 09.03.2009 tarih ve 2007/1270 Esas 2007/4335 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda istemin süre aşımı nedeni ile reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, ......
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 02.04.2015 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya 21.07.2015 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun, hacizden 17.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 22.07.2015 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayet konusu yapılmayan 22.10.2007 tarihli haciz esas alınarak istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Haczedilmezlik şikayeti, Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. Bu nedenle inceleme yapılırken aynı Kanunun 18. maddesi hükümlerinin gözönüne alınması gerekir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir. Buna göre haczedilmezlik şikayetinde yasal hasım alacaklı olduğundan karşı taraf olarak alacaklının gösterilmesi zorunludur. Somut olayda şikayete konu Konya 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Haczedilmezlik şikayeti, Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. Bu nedenle inceleme yapılırken aynı Kanunun 18. maddesi hükümlerinin gözönüne alınması gerekir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile şikayet reddedilmeyip doğru hasma şikayet dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir. Buna göre haczedilmezlik şikayetinde yasal hasım alacaklı olduğundan karşı taraf olarak alacaklının gösterilmesi zorunludur. Somut olayda şikayete konu Konya 7. İcra Müdürlüğü' nün 2014/ 3941 E....