"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan takipte, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ancak şikayet dilekçesinde yanlış icra dosya numarasını bildirdiği, mahkemece taraflarla ilgisi olmayan bu icra dosyası getirtilip incelenerek, alacağın tahsil edildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Dava konusu uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan 3. şahıs tarafından yapılan ve ekonomik değer taşımayan hastane ruhsatına konan haczin kaldırılmasına yönelik haczedilmezlik şikayeti olmakla, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
İcra Müdürlüğü'nün 2006/9443 Esas sayılı takip dosyasında taşınmaza konulan haciz açısından; İcra ve İflas Kanununda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza konulan ilk haczin 13.06.2008 tarihli olup şikayete konu haczin ise 25.12.2013 tarihli bulunduğu görülmektedir. Mahkemece öğrenme tarihi olarak kabul edilen tarih son hacze ilişkin olmayıp daha önce yapılan hacze ilişkin bulunduğundan ve şikayete konu hacizle ilgili bir tebligata da dosya içinde rastlanmadığından borçlunun 04.07.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süre içerisindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR İcra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılmış olup, her ne kadar şikayetçi takipte haczedilen malların kendisine ait olduğu iddiası ile icra mahkemesine başvurmuş ise de, Mahkemece başvuru haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilerek hüküm buna göre kurulmuştur. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
İİK'nun 82/12. maddesinden kaynaklı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 18.06.2013 tarihli haciz işleminde borçlu belediye vekilinin hazır olduğu, bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşıldığından 18.06.2013 tarihinde haczedilen mallara yönelik haczedilmezlik şikayetinin süresinde İcra Mahkemesine başvurulmadığından reddi gerekirken kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. 15.07.2013 tarihinde haczedilen mallara yönelik şikayet incelendiğinde ise; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur....
deki bireysel emeklilik hesaplarına İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi ile doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacakları ve bireysel hakediş tutarlarına haciz konulduğunu, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik'in 26/1 maddesi uyarınca kısmen haczin mümkün olup hesapların tamamının haczinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, İİK'nun 89. maddesinin üçüncü kişilerin hukuki durumu ve sorumluluğunu düzenlediği, borçlunun bu işleme karşı şikayet hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, yasal dayanağı İİK'nun 82/1 ve 16. maddesidir. Anılan maddelere göre borçluların haczedilmezlik şikayetinde bulunmada hukuki yararı vardır....
Borçlunun şikayet nedenleri arasında haciz konulan 297 ada 31 nolu parselin fiilen belediye hizmet binası olduğundan 5393 sayılı Kanun'un 15/son maddesi gereğince haczedilemeyeceği şikayeti de bulunmakta olup Mahkemece bu şikayet sebebi değerlendirilerek şikayetin kabulüne karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesindeki ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte İİK 82/1-12. maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md.82/1-12, 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yalnız borçluya aittir. Borçlu dışındaki üçüncü kişilerin bu hakkı bulunmamaktadır. Haczedilen evin (meskenin) aile konutu olması, tapu kütüğünde aile konutu şerhi olması halinde dahi borçlunun eşinin meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı yoktur....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Şikayetlerinin 2004 sayılı İİK 82/4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olduğunu, mahkemece söz konusu traktörlerin haline münasip olup olmadığının araştırılmadan ve bilirkişilerce değeri belirlenmeden eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, mahkemece yapılan araştırmalarda müvekkilinin halen Yeşilhisar ve çevresinde yaklaşık 25571 m² kendisine ait olmak üzere 400 dönüm gibi büyük bir araziyi ekip biçtiğini, mahkemece bilirkişi tarafından söz konusu traktörlerle ilgili haline münasip olup olmadığına ilişkin herhangi bir rapor alınmadığını, müvekkilinin haline münasip başka bir traktörü bulunmayıp söz konusu traktörlerin haline münasip olduğunu, mahkemece T3 müzekkere yazılarak rehnin nevi ve rehine konu borcun haciz tarihinden önce ödenip ödenmediği hususunun araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez. O halde, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....