Akabinde haczedilmezlik şikayetiyle ilgili talep yönünden dava, mahkemenin 2013/463 Esas sayısına kaydedilmiş ve yapılan yargılama neticesinde 2013/573 Karar sayılı karar ile haczedilmezlik şikayeti konusunda temyize konu karar verilmiştir. Yukarıda anlatılan dava dosyası safahatından da anlaşılacağı üzere; temyize konu dava bir istihkak davası olmayıp, haczedilmezlik şikayetine yöneliktir. Davacı 3.kişi, davaya konu takip dosyası olan ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5941 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde 3. kişi sıfatına sahiptir. Davacı 3. kişi takipte taraf olmadığından mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. Bu durumda, 3. kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tefrik edilen istihkak davası ile ilgili olarak davanın esastan reddine ve davalı lehine tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 29.04.2013 tarihli haciz işleminde Borçlu Vekilinin hazır olduğu, 07.05.2013 günü haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu,7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşılmıştır. Mahkemece; haczedilmezlik şikayeti süresinde yapılmadığından reddi gerekirken şikayetin kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE:Genel haciz yoluyla takipte alacaklı vekili tarafından borçlu belediyenin menkul, gayrimenkul ve banka hesaplarına haciz konulması talep edilmiş olup icra müdürlüğünce 11.03.2021 tarihli kararla "Alacaklı vekilinin 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. Maddenin son fıkrası uyarınca kamu yararına tahsisli olup olmaması gözetilmeden yukarıda belirtilen taşınır, taşınmaz ve banka hesaplarına haciz konulması talebinin İİK 16. Madde şikayet yolu açık olmak üzere reddine" karar verilmiştir. Bunun üzerine alacaklı vekilince icra hukuk mahkemesine başvurularak icra müdürlüğünün anılan kararının kaldırılması talep edilmekle ilk derece mahkemesince şikayetin kabulüne söz konusu icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi üzerine borçlu-belediye vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/171635 Esas sayılı dosyasında alacaklı Türk Ekonomi Bankası A.Ş tarafından borçlular Güray Yaşar, Enpa Endüstri A.Ş, Cemile Yaşar ve Yaşar Yaşar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, alacağın T3'ye temlik edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine 24/11/2022 ve 30/11/2022 tarihlerinde Mimarsinan OSB Kastim Cad. No:16 /A adresinde haciz işlemleri yapıldığı, davacı şirket tarafından haczedilen menkullere yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ise de; haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişinin bu konuda şikayette bulunmaya hakkı yoktur. İcra dosyasında taraf olmayan üçüncü kişi şikayet yoluyla haczin kaldırılmasını isteyemez....
İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesini tekrar ederek, İlk Derece Mahkemesinin delilleri toplamadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiğini, yemin delili, bilirkişi incelemesinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmediğini, tanıkların dinlenmediğini belirterek, hükmün müvekkili lehine kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; İİK'nın 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı, somut olayda, davalı banka tarafından davacı hakkında ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili, borçlu belediyenin Halk Bankası hesaplarına haciz konulması için 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, haciz ihbarnamesinde, “ kamuya tahsisli olduğu hususunda mahkeme kararı olanlar hariç olmak üzere borçlunun kamuya tahsisli olan hesaplarının da haczine karar verildiğinin” belirtildiğini, ancak borçlu belediyece haczedilmezlik şikayeti dahi yapılmadan, borçlunun talebi üzerine, icra müdürlüğünce, önceki kararı ile çelişen şekilde, hesap kamuya tahsisli ise haczin kaldırılmasına karar verildiğini, haczedilmezlik şikayeti ve bu yönde mahkemece fiili tespit yapılmadan...
Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından taşınmazlara 2013 ve 2014 yıllarında konulan hacizlerle ilgili olarak haczedilmezlik şikayeti (2016/4 Esas) devam ederken, alacaklının haciz talebinin kabul edilerek taşınmazlara yeniden haciz konulmasının usulsüz olduğu iddia olunarak, icra müdürlüğünün 25/12/2015 tarihli kararının ve haczin kaldırılması talebinde bulunulmuş ise de; her haciz işleminin yeni bir şikayet hakkı doğurması, ayrıca aynı icra dosyasından farklı tarihlerde aynı taşınmazlara haciz uygulanmasında herhangi bir yasal engel bulunmaması karşısında davacının şikayeti yerinde görülmemiştir....
Somut olayda; borçlu şikayet dilekçesinde taşkın haciz şikayeti ile birlikte meskeniyet ve aile konutu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, mahkemece aile konutu iddiası incelenmiş olmasına rağmen meskeniyet şikayetinin incelenmediği ve hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği görülmüştür. O halde mahkemece meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu süre öğrenme tarihinden başlar.Öte yandan İcra ve İflas Kanunda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır.Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 14.01.2013 tarihinde konduğu, bu haciz kapsamında 04.12.2013 tarihinde kıymet takdiri yapılıp 29.01.2014 tarihinde borçluya tebliğ olunduğu, daha sonra taşınmaza 30.01.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ancak şikayet tarihine kadar borçlunun hacizden haber olduğuna dair bir belge yada bilgi olmadığı görülmektedir.Buna göre, borçlunun 17.11.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 30.01.2014 tarihli haciz yönünden İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....