Diğer yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun konulan yeni hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 17.03.2015 tarihinde konduğu, ilk hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 20.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra taşınmaz üzerine 08.04.2015 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 18.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Buna göre, borçlunun 20.05.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....
İcra Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, borçlunun 103 davetiyesinin kendisine tebliği üzerine icra dairesine giderek herhangi bir beyanda bulunması halinde bu tarihte haczi öğrenmiş sayılacağını ve şikayet süresinin bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağını, haciz tutanağı incelenmek üzere icra dairesine gidilmemesi halinde ise üç günlük sürenin bitiminde haciz tutanağının incelenmiş ve haczi öğrenmiş sayılacağını, bu son durumda şikayet süresinin üç günlük sürenin sona ermesinden itibaren başlayacağını, müvekkillerinin haciz tutanağını incelemek üzere icra dairesine gitmediklerini, bu hale göre davanın süresinde açıldığını, müvekkillerinden Ricardo'nun Türkçe bilmemesi ve Perihan'ın ise ameliyat olması nedeniyle haciz tutanağını inceleme olasılıklarının olmadığını, ancak 103 davetiyesinin tebliğinden 3 gün sonra öğrenmiş sayılacaklarını, müvekkili Perihan'ın 2019 yılı Aralık ayında Denizli Özel Odak Hastanesinde ameliyat olduğunu ve devamında 2020 Ocak ayında da Fethiye Özel Lokman...
Öncelikle belirtmek gerekir ki, kıymet takdirine ve sair hususlara ilişkin şikayetler ile birlikte iş bu haczedilmezlik şikayeti birlikte yapılmış, ilk olarak mahkemenin 2019/452 esasına kaydedilmiş, mahkemece 2019/452 E 2020/226 K sayılı karar ile kıymet takdirine yönelik şikayetler bakımından yetkisizlik kararı verilmiş, haczedilmezlik şikayeti yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış, bunun üzerine şikayetçi vekilince haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine dair ek karar verilmesi için süresi içerisinde usule uygun olarak HMK'nın 305/A maddesi gereğince talepte bulunulmuş, mahkemece bu yönde bir ek karar verilmemiş, ancak iş bu 2020/455 E sayılı dosya açılmış ve bu dosyanın tensip zaptında haczedilmezlik şikayetinin tefrik edilmesi sebebiyle dosyanın açıldığı belirtilmiş olup, ek karar verilmeden yapılan bu işlem usule aykırı ise de, taraflarca sunulan istinaf ve istinafa cevap dilekçelerinde buna yönelik bir itirazın bulunmaması gözetildiğinde, şikayetin esasına...
GEREKÇE; Şikayet, kıymet takdirine itiraz ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup davacı yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. T3 tarafından borçlu T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi 6482 ada 11 parselde kayıtlı B Blok 4. Kat 8 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın satışa esas olmak üzere kıymet takdirinin yapıldığı görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, adına kayıtlı ... ilçesindeki tarla vasfındaki paylı taşınmaz üzerinde ürün haczi yapıldığını, haciz işleminin yapılabilmesi için paydaşların her birinin paylarının belirlenmiş olması ve ortaklığın giderilmiş olması gerektiğini ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik iddiasının İcra ve İflas Kanunu'nda sınırlı olarak belirtilen hallere girmediği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....
Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz haczinin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 20.10.2009 tarihinde konduğu, hacze ilişkin İİK 103. madde davetiyesinin borçluya 23.12.2099 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra alacaklının talebi üzerine taşınmaz üzerine 14.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi bu taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu tebliğ tarihinden (14.05.2014) daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 21.05.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, ikinci haciz yönünden İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir....
Mahkemece 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın haczedilmiş malları bildirmesi için verilen kesin sürede borçlu vekilince açıklama yapılmadığından, haczedilemeyecek taşınmazların tespitinin mümkün olmadığı, taşınmazlar üzerinde yüzlerce haciz olup, taşkın haciz olup olmadığının bu aşamada anlaşılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra, Mahkemece borçlu vekiline, 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın hacizleri bildirmesi için kesin süre verilmiştir. Borçlu vekili, 27.04.2016 tarihli duruşmada, şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini, .... .... .... ve Gelişim Projesi kapsamında bulunan taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, beyan etmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasında, ......
Mahkemece 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın haczedilmiş malları bildirmesi için verilen kesin sürede borçlu vekilince açıklama yapılmadığından, haczedilemeyecek taşınmazların tespitinin mümkün olmadığı, taşınmazlar üzerinde yüzlerce haciz olup, taşkın haciz olup olmadığının bu aşamada anlaşılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra, Mahkemece borçlu vekiline, 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın hacizleri bildirmesi için kesin süre verilmiştir. Borçlu vekili, 27.04.2016 tarihli duruşmada, şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini, ... .... ....ve Gelişim Projesi kapsamında bulunan taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, beyan etmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasında, ......
Mahkemece 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın haczedilmiş malları bildirmesi için verilen kesin sürede borçlu vekilince açıklama yapılmadığından, haczedilemeyecek taşınmazların tespitinin mümkün olmadığı, taşınmazlar üzerinde yüzlerce haciz olup, taşkın haciz olup olmadığının bu aşamada anlaşılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra, Mahkemece borçlu vekiline, 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın hacizleri bildirmesi için kesin süre verilmiştir. Borçlu vekili, 27.04.2016 tarihli duruşmada, şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini, ... .... .... ve Gelişim Projesi kapsamında bulunan taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, beyan etmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasında, ......
Mahkemece 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın haczedilmiş malları bildirmesi için verilen kesin sürede borçlu vekilince açıklama yapılmadığından, haczedilemeyecek taşınmazların tespitinin mümkün olmadığı, taşınmazlar üzerinde yüzlerce haciz olup, taşkın haciz olup olmadığının bu aşamada anlaşılamayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra, Mahkemece borçlu vekiline, 5393 sayılı Kanun'un .../... maddesine aykırı olarak yapılan hacizler ile aşkın hacizleri bildirmesi için kesin süre verilmiştir. Borçlu vekili, 27.04.2016 tarihli duruşmada, şikayet dilekçelerini tekrar ettiklerini, ... .... .... ve Gelişim Projesi kapsamında bulunan taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, beyan etmiştir. Şikayete konu icra takip dosyasında, ......