WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, takip dosyasında 103 davetiyesi tebliğ edilmemiş ise de borçlunun emekli maaşına konulan haciz için 29.08.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, bu nedenle taşınmaz haczinin en geç şikayet başvurusunda bulunduğu 29.08.2013 tarihinde öğrenilmiş olduğu, yedi günlük sürenin geçmiş olması nedeniyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmemiştir. Borçlunun taşınmaza haciz konulduğundan haberdar olduğuna dair takip dosyasında bir işlem yaptığı da anlaşılamamaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin incelenmesi gerekirken süreden ret kararı verilmesi doğru değildir....

    Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...'un haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra 04.04.2022 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçi borçlu ...'un ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından şikayetin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. VI....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; meskeniyet iddiasında bulunma hakkı, sadece takip borçlusuna ait olup takipte taraf sıfatı bulunmayan davacı 3. kişi haczedilmezlik iddiasında bulunamayacağından, aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet hukukuna ilişkin davada Ankara 3. İcra Hukuk ile Mustafakemalpaşa İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının Ankara 3. İcra Müdürlüğünün 2008/21378 Esas Sayılı takip dosyasında, ... İlçesindeki 74 ada 16 ve 134 ada 227 parsel nolu taşınmazlar ile ...Plakalı Traktörünün üzerine haciz konulması nedeniyle haczedilmezlik iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. İ.İ.Y.'...

          İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; borçluya 103 davetiyesi tebliğ edilmiş olup, haczedilmezlik iddiasının 3 günlük yasal süresi içinde yapılmadığını, şikayetin öncelikle süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, borçlunun keşif sırasında hacizden haberdar olduğundan haczedilmezlik iddiasının haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük yasal şikayet süresinde yapılmadığını, taşınmazın davacının mesken olarak kullandığı ev olmadığını, davacıya babasından miras olarak kaldığını, tapuda arsa niteliğinde olduğunu, taşınmazın davacının haline münasip evi olarak değerlendirilemeyecek nitelikte olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlunun banka hesaplarına konulan haczin kaldırılması için haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu vekilince temyizi üzerine Dairemizin 25.12.2014 tarih 2014/24758 E. - 2014/31643 K. sayılı bozma ilamı ile “Her ne kadar, şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır ise de; (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı) haczedilmezlik şikayetine konu ... 1....

              Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 26.11.2015 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma hakkı vardır. O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin süresinde olup olmadığı araştırılarak süresinde olduğunun tespiti halinde işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Şikayet konusu taşınmaz üzerinde bulunan 21.06.2013 tarihli hacze ilişkin olarak borçluya herhangi bir bildirim yapılmadığı, kıymet takdirine dair 20.11.2014 tarihli tebligata göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmakla, süreye yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 25.07.2011 ve 21.06.2013 tarihlerinde haciz konulduğu görülmüştür....

                  İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu 31.05.2019 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nın 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 18.12.2020 tarihinden önce düştüğü anlaşılmaktadır....

                    Bu durumda borçlu bu mallara ilişkin olmak üzere üçüncü şahıs lehine istihkak davası ve haczedilmezlik şikayetinde bulunamaz. Borçlu ancak, kendisine ait olan mallarla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunabilir. Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde bulaşık makinesi, halı, koltuk gibi haczedilen bir kısım menkullerle ilgili de haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu görülmüştür. Borçlu vekilinin lüzumlu eşya olduğu iddiasıyla haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, bu mallarla ilgili haczedilmezlik şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu