Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/607 ESAS - 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, takip konusu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulünü, takibin durdurulmasını, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2017/137 ESAS- 2021/428 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2016/35614 E.sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından müvekkil şirket hakkında senede dayalı olarak takip yapıldığını, takipten ödeme emri tebliğ edilmeden 03/02/2017 tarihinde haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, davalı taraf çek tazminatı talebinde bulunmuşsa da çekin ödenmemiş olması sebebinin karşılıksız çıkması olduğunu beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....

Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile İİK'nın 58. maddesi uyarınca yapılmış şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile borçlu ... yönünden takibin durdurulmasına tazminat taleplerinin reddine, borçlu ... yönünden takibin devamına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu ... ve davalı alacaklı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Somut olayda; davacı şirket adına TK 21'e göre yapılan tebligat, Tebligat Kanunu Ve Tebligatın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usulüne uygundur Davacı tarafından, borca ve imzaya itiraz davasının, ödeme emrinin tebliğinden itibaren, 5 günlük süre içinde açılması gerekmektedir. Tebligatın usulüne uygun olduğu, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde açılmadığı anlaşıldığından, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddi ile imzaya itiraz davasının süreden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi, hukuken yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK: 353/1- b-3 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacının tebliğ usulsüzlüğü şikayetinin reddine, borca ve imzaya itiraz davasının süreden reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Erdek İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Erdek İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Erdek İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İlgili Yargıtay kararları gereği alacaklının yetkili hamil olmadığına ilişkin itirazlarının icra mahkemelerinde değil asliye ticaret mahkemelerinde görülebileceğini, imzaya itiraz hususunda ise çekin bankaya ibrazı sırasında da imza kontrolü yapılmakla birlikte banka tarafından karşılığı yoktur ibaresi konulduğunu, imzaya ilişkin herhangi bir kayıt konulmadığını ve bankaya ibrazından sonra müvekkilinin çeki temlik yolu ile aldığı görüldüğünde iyiniyetli hamil olduğu göz önünde bulundurulduğunda imzaya itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek davacının itirazlarının reddine, haksız itiraz nedeniyle davacı aleyhine % 20'den aşağı olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/57020 esas sayılı icra dosyası....

      Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçluların, usulsüz tebliğ şikayeti, dayanak belge şikayeti, kambiyo vasfına ilişkin şikayet, imzaya itiraz ve bononun protesto edilmediğine ilişkin şikayet şeklinde itirazlarının bulunduğu görülmektedir. Dairemizce daha önce " Mahkemece; diğer şikayetlerle ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen, davacıların takip dayanağı belgelerin ödeme emri zarfına eklenmediği ve tebliğ edilmediği şikayeti konusunda herhangi bir hükme yer verilmediği görülmektedir." gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince kaldırılmış, söz konusu kararda, davacıların, takip dayanağı belgelerin ödeme emri zarfına eklenmediği ve tebliğ edilmediği şikayeti konusunda da değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucu, bu kez, söz konusu şikayet değerlendirilmiş ise de, yapılan inceleme yeterli değildir....

      ve takibin iptalini sağladığını, dava dosyasında yargılama devam ederken davacının imzaya ve borca itiraz etmediğini, davacı tarafından kötü niyetli olarak Bakırköy 14....

      Borçlu, alacaklı tarafından hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, yasal süre içerisinde imzaya itiraz etmiş olup, mahkemece alınan bilirkişi raporunun davaya konu talep yönünden hüküm vermeye elverişli olduğu, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmesi, ayrıca çekin çalındığı iddiasının ispat edilmemesi nedeniyle bu yöndeki talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir....

      Oysa burada, diğer şikayet hallerinden farklı olarak beş günlük özel bir şikayet süresi kabul edilmiştir. Beş gün içinde yapılan şikayet takibi durdurmaz. Ancak icra mahkemesi bu konuda ayrıca karar verebilir. İcra mahkemesi, süresinde usulüne göre yapılan itiraz veya şikayet üzerine de, senedin kambiyo senedi niteliği taşımadığını ya da alacaklının takip hakkına sahip bulunmadığını kendiliğinden dikkate alarak takibin iptaline karar verebilir. İcra mahkemesinin bu şekilde kendiliğinden dikkate alma yetkisi, sadece usulüne uygun itiraz ve şikayet yoluna başvurulması durumunda ortaya çıkar. Yani, senedin vasfına ilişkin doğrudan bir şikayet olmasa da, usulüne uygun yapılmış başka bir şikayet veya itiraz üzerine icra mahkemesi, senet vasfında eksiklik görürse, kendiliğinden bu konuda da karar verebilecektir. Bunun dışında, icra mahkemesi özellikle takip kesinleştikten sonra kendisine intikal eden şikayetler üzerine belirtilen durumları dikkate alarak bir karar veremez....

      UYAP Entegrasyonu