Örnek 10 ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin, borca ve imzaya itiraz süresi, takip dayanağı senedin vasfına yönelik şikayet süresi, ödeme süresinin başlaması ve takibin kesinleşmesi gibi nedenlerle borçlular yararına sonuçları doğmaktadır. O halde mahkemece borçluların usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesi, ödeme emrinin borçlulara usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK 169/a , 170, 170/b, 63 üncü madde hükümleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.İİK'nın 170/b ve 63 üncü maddeleri gereği borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez, genişletemez. Borçlu beş gün içinde icra mahkemesine vereceği itiraz dilekçesinde, imzaya itirazı ile birlikte, imzaya itiraz ile çelişme halinde olmayan borca itiraz sebeplerini de bildirebilir....
Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak icra takibinin iptali konusunda dava açtığının tesbit edilmesi karşısında, bu hususun mahkemece değerlendirilmesi gerekirken dikkate alınmadığı, yine 2004 sayılı Kanun’un 169. ve 170. maddelerine göre kambiyo senetlerine özgü takiplerde borca ve imzaya itiraz icra takip işlemlerinden sayılmayacağından, itirazını süresinde yaptığı anlaşılan sanığın mal beyanında bulunma zorunluluğunun bulunmadığı, 2004 sayılı Kanun'un 75. maddesine göre ancak itirazın iptaline veya kaldırılmasına karar verilmesi durumunda kararın borçluya tefhim veya tebliğinden itibaren 3 gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmesi gerekeceğinin gözetilmediği ve itirazın sonucu alınmadan yapılan şikayet üzerine mahkumiyet hükmü kurulduğu dikkate alınmaksızın, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13.03.2006 gün ve...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takiplerde, imzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). Şikayetçi borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde, davalarının borca itiraz davası olmadığını, memur işlemine yönelik şikayet olduğunu ve bu şikayetin kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu ileri sürülmüş ise de; davacının icra hukuk mahkemesine başvurusun ileri sürdüğü hususlar borca itiraz niteliğindedir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
TAŞ aralarındaki iptal davası hakkında Erzincan 1.İcra Hukuk Mahkemesinden verilen 23.02.2009 gün ve 21/31 sayılı hüküm incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel yasalarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu"'nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, borca ve imzaya itiraz, takibin iptaline ilişkin olduğundan, H.G.K'nun E; 1997/15-461 K;1997/729 sayılı kararında da kabul edildiği gibi istem İ.İ.K'nun 169,170,170/a maddeleri uyarınca borca, imzaya itiraz ve takibin iptaline yönelik bulunmakla belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....
İlk derece mahkemesince;Davanın imzaya itiraz bakımından reddine, Davanın borca itiraz bakımından reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili ve davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1301 KARAR NO : 2021/1345 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2019/10 ESAS 2021/10 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline 19/09/2019 tarihinde tebellüğ edilen Şefaatli İcra Müdürlüğü'nün 2019/131 Esas icra takibi ödeme emrine dayanak bonodaki imzaya ve borca yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, açılan takibin durdurulmasını, kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu bonodaki imzaya itirazının ve borca itirazının kabulünü, bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını bilerek iş bu takibi başlatan kötü niyetli...