Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği ve borçluya örnek 10 no’lu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal sürede icra mahkemesine başvurularak imzaya ve borca itiraz edilmesinden sonra, borcun davacı tarafından ödendiği, mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12- 177 E. - 2011/300 K. sayılı ve 11.05.2011 tarihli kararı). Dosya borcunun ödenmesi ve tahsil harcı alınarak dosyanın işlemden kaldırılması, borçlunun icra mahkemesi nezdindeki itirazından feragat etmediği sürece işin esasının incelenmesine engel teşkil etmez....

Şti.nin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosyaların birleştirilmesinin ardından verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa asıl ve birleşen davalar yönünden İİK’nın 170/a-son maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, çek tazminatı yönünden borca itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 170/a. maddesi, alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağına ilişkin olup, maddenin son fıkrasında; "her ne suretle olursa olsun, imza itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, bu madde hükmü uygulanmaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan ... 1....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2022 NUMARASI : 2021/628 ESAS - 2022/124 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, takibe konu senedin kambiyo vasfının olmadığını, senette düzenleme yerinin bulunmadığını, senedin kira sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak davalı alacaklıya verildiğini belirterek takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının bonodaki imzaya ve alacak tutarına itirazının bulunmadığını, 05.01.2021 tarihinde İcra Müdürlüğü tarafından "......

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2023 NUMARASI : 2022/483 ESAS 2023/178 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı-alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/41493 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca, fer'ilerine, faize ve imzaya itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2023 NUMARASI : 2022/482 ESAS 2023/177 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı-alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/36835 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek borca, fer'ilerine, faize ve imzaya itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2018/632 ESAS, 2020/537 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle, İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü'nün 2018/15335 Esas sayılı dosyası ile aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, aynı bonoya ait bir başka icra takip dosyası da bulunduğunu ileri sürerek imzaya, borca ve derdestlik hususlarında itirazda bulunmuştur....

    İcra İflas Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca icra dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları bu dairenin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi incelemekle yetkilidir. Bu yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Somut olayda, Sarayköy İcra Müdürlüğünde başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu, İcra Dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itiraz etmiştir. İİK.nun 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sarayköy İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı imzaya itiraza yönelik beyanlarını tekrarla birlikte tebliğ itirazlarının imzaya yönelik olmayıp tahrifata yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından takibe konu olan düzenleme ve ödeme tarihlerine yönelik tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece borca itiraz ve imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, tahrifat iddiasına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. HMK'nin 266. maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, mahkeme; bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olayda, borçlunun bonoda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları, sözü edilen yasa hükmü gereğince bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağından davacının istinaf istemi isabetlidir....

      Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....

      Borçlunun 16.12.2013 tarihli şikayet dilekçesinde, açıkca imzaya itirazı olmayıp, aksine ödeme emrinin tebliği ile imza inkarına dayalı dava açacağını beyan emiştir. Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. O halde, mahkemece, şikayet dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile bağlı kalınarak sonuca gitmek yerine, şikayet dilekçesinde açıkca imzaya itiraz bulunmamasına rağmen imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmesi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu