Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibe konu çeklerden 31/12/2011 tarihli olanların zamanaşımına uğradığından bu senede dayalı takip yapılamayacağına ilişkin olduğu ve sözkonusu çekler yönünden icranın geri bırakılmasını talep ettiği, ancak, talep aşılarak HMK.nun 26. maddesine aykırı şekilde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7155 Esas sayılı takibinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK.nun 26. maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak takibe konu 31/12/2011 tarihli çeklere ilişkin icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde takibin tümden geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin zamanaşımı hususunda verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, geçersiz icra takibi nedeniyle zaman aşımı süresi kesilmeyeceğini ve işlemeye devam edeceğini, şikayete konu olan takip dayanağı ilamın, zaman aşımına uğradığını bu nedenle icranın geri bırakılması gerektiğini, takibin iptal edilmesi nedenine bağlı olarak zaman aşımının da hükümsüz hale geleceğini bu nedenle zaman aşımı itirazının kabulü ile İİK m.33 ve m.33/a gereği icranın geri bırakılması gerektiğini, yerel mahkemenin, kısmen kabul kısmen ret şeklinde karar tesis etmesinin ve ayrıca müvekkilleri lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına, dava konusu ilamın zaman aşımına uğradığı sabit olduğundan icranın geri bırakılmasına, yargılama giderleri, noter masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/4455 ( eski 2007/3969 ) sayılı dosyasında keşideci/davalı hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığını, şikayet üzerine... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/247 E. Ve 2013/336 K. Sayılı kararı ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verildiğini ileri sürerek, icranın geri bırakılmasına ilişikin kararın iptali ile takibin devamına ve anılan icra dosyasındaki alacağının tespitini istemiştir. Davalı, davacı firmadan herhangi bir hizmet almadığını, İcra Hukuk Mahkemesi kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, İİK madde 33/a maddesinde öngörülen 7 günlük süre içerisinde talepte bulunulmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı sözleşme ilişkisine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Mahkemenin hükmüne gerekçe yaptığı İİK 33/a maddesi takip hukukuna ilişkin bir düzenleme olup, eldeki davada uygulama yeri bulunmamaktadır....
Somut olayda, 15.01.2004 tarihinde takip başlatıldıktan sonra, gönderilen icra emirlerinin tebliğ edilememesi nedeniyle alacaklı tarafından 12.06.2004, 05.11.2014 ve 27.10.2005 tarihlerinde adres araştırması yapılması yönünde takibin devamını sağlayan işlemler yapılmış ve İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne 27.10.2005 tarihinde adres araştırması için müzekkere yazılmıştır. Takibin devamına yönelik bu işlemde zamanaşımı kesildiğinden sürenin yeniden işlemeye başlayacağı kabul edileceğinden, zamanaşımı süresi dolmamış olup, Mahkemece zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm kurulması doğru değildir....
Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Şikayetçi, 1. sırada yer alan Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1855 sayılı dosyasındaki alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle, icra mahkemesince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, ayrıca cetvelde yazılı alacak miktarı 104.523,20 TL olarak yazılı olduğu halde, sonuç kısmında 137.521,29 TL ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini istemiş; mahkemece icranın geri bırakılmasına dair icra mahkemesi kararının kesinleşmesi üzerine Kocaeli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1855 sayılı dosyasındaki alacağın sıra cetveline giremeyeceği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Yargıtay 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takip sonrası zamanaşımının dolduğu gerekçesi ile icranın geri bırakılması isteminde bulunduğu, mahkemece davanın kabulü ile İİK'nun 71/1 ve 33/a maddelerine göre icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür....
Aile Mahkemesinin kararını dayanak yaparak kendisine Örnek 4- 5 icra emri göndermesi ile ilgili işlemi şikayet ettiğini, zamanaşımı itirazı nedeniyle takibin tümü ile iptalinin gerektiğini ancak mahkemenin kısmen icranın geri bırakılmasına karar vermiş olmasının doğru olmadığını, davacının kendisinden boşandıktan 3 sene sonra Erdinç Akgül ile evlendiğini ve İdil Duru isimli bir başka çocuğunun dünyaya geldiğini, bu evlenme ile davacının nafaka alacağının düştüğünü, bu nedenle de takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin işlemiş faiz yönünden de takibin devamına karar vermiş olmasının yasal olmadığını beyan ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen ve müvekkilinin ciro yoluyla hamili bulunduğu bonolara dayalı olarak müvekkilince davalı aleyhine takip başlatılmış ise de, davalının itirazı üzerine Kadıköy 3.İcra Mahkemesince zamanaşımı itirazının kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini belirterek, icranın geri bırakılması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,takibe konu edilen bonoların takip tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece takibe konu bonoların zamanaşımına uğradığı, icranın geri bırakılmasına ilişkin icra hukuk mahkemesinin kesinleşen kararının yerinde olduğu, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/2073-2158 sayılı kararı ile İİK.nun 71/2 ve 33/a maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı karşısında davacı alacaklı tarafından borçlu davalı aleyhine İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca dava açılıp açılmadığının araştırılarak dava açılmış ise sonucunun beklenilmesi, davacı tarafından dava açılmamış olması ve borçlu davalı tarafından açılan icranın geri bırakılmasına dair kararların kesinleşmiş olması halinde geçerli bir icra takibinin varlığından söz edilemeyeceğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere aciz vesikası ibraz edilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığı gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
gerçekleştikten çok sonra yapıldığını belirterek, İ.İ.K. m.33, 33/a hükmü gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....