İİK'nun 149/a-2. maddesine göre; icranın geri bırakılması hakkındaki talebi reddeden icra mahkemesi kararını temyiz eden borçlu veya üçüncü kişi, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de, İİK'nun 16-18. maddeleri kapsamında şikayet ise, genel kural olan İİK'nun 364/3. maddesi uyarınca temyiz istemi satışı durduracaktır. O halde, mahkemece, ... 2....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nden alınan 28/01/2015 günlü ihtiyati haciz kararına dayalı olarak başlatıldığı, alacaklı tarafından 25/02/2015 tarihinde haciz talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce 06/03/2015 tarihinde ihtiyati haciz talebi uygun görülmekle talebe uygun işlem yapılmasına karar verildiği, takip dosyasının işlemsiz bırakılması nedeni ile 23/12/2017 tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dava, İİK 71- 33/a maddelerine dayalı olarak açılmış, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına ilişkindir....
sonrası 2021/209 E) sayılı takip dosyasında icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
İİK 149- a maddesi gereği icranın geri bırakılması talepleri hakkında İİK 33. maddenin 1- 2 ve 4. fıkraların uygulanacağı düzenlenmiştir. Söz konusu maddede ilamlı takiplerde itfa, imhal ve zaman aşımı itirazlarının ispat usulü düzenlenmiş olup somut olayda mahkemenin ve icra dairesinin kararlarına baz aldığı ilamın, anılı madde kapsamında açılmış bir icranın geri bırakılması istemi olmadığı anlaşılmaktadır. Zira borçluların mahkemenin gerekçesi ile teyit ettiği üzere istemi, takip öncesi gönderilen ihtarnamenin tebliğinin usulsüzlüğüne dolayısı ile takip yolunun caiz olmadığına ilişkin bir şikayet olup kaynağı İİK 150- ı ve 16. maddedir. Hal böyle olunca borçluların daha önce açtıkları dava takip öncesi gönderilen hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin bir şikayet olmakla ve somut olayda bu durumda artık İİK 149- a maddesinin uygulanma alanı bulunmamakla mahkemenin taleple ilgili hukuki tanı ve gerekçesi yerindedir....
Yukarıdaki açıklamalar, daha çok, teminat karşılığında Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı (m.36,HUMK m.443) alınmamış olması hali içindir. Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı alındıktan sonra hükmün bozulması halinde de, icra takibi olduğu yerde durur (daha doğrusu durmakta devam eder). Bu halde, borçlunun başvurusu üzerine, hükmü vermiş olan mahkeme, bozmanın niteliğine göre (icranın geri bırakılması için) göstermiş olduğu teminatın borçluya geri verilip verilmeyeceğine kesin olarak karar verir (m.36,V). Mahkeme bozma kararına uyarak alacaklının davasının reddine karar verir ve red kararı kesinleşirse, o zaman, ilâmlı icra takibi son bulacağından, (bozma ile sadece durmuş olan) icra işlemleri (mesela, haciz) de son bulur (haciz kalkar). Bozma kararına uyan mahkeme, nitelik ve miktar itibariyle ilk (bozulan) karara uygun yeni bir karar verirse (yani, davayı yeniden alacaklı lehine karara bağlarsa), alacaklı, bu yeni ilamın da kesinleşmeden icrasını isteyebilir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/06/2011 gün ve 2010/747-2011/269 sayılı kararı onayan Daire’nin 28/05/2013 gün ve 2012/11842-2013/10997 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı hakkında iki ayrı çeke dayanarak icra takibi yaptığını, davalı tarafından icranın geri bırakılması davası açıldığı ve icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ancak çekten dolayı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, 15.10.2002 ve 01.11.2002 tarihli 10.000'er TL çek bedellerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/2 maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin süre tutum dilekçesi vermesine rağmen, kararın tebliğinden sonra yasal süresi içinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi vermemesi karşısında, HMK'nın 352 ve 355. maddelerine göre istinaf incelemesi kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmış, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
beyanla icranın geri bırakılmasını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....
Hukuk Dairesi Kambiyo senetlerine mahsus yolla takipte borçlu takibin kesinleşmesinden takip sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemli asıl dava ve taşkın haciz şikayeti, hacizlerin ve yakalama şerhlerinin kaldırılması, 89/1., 89/2., ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin usulune uygun tebliğ edilmediği, takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemli birleşen dava dosyalarındaki şikayetler sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davada; davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2014/679 Esas sayılı dosyasında takip borçlusu ...Tarım Ürünleri ve Taş. Tic. Ltd. Şti. açısından icranın geri bırakılmasına; birleşen 2019/197 Esas sayılı dosyasında; davacı haciz ihbarnamesi borçlusu... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd. Şti. açısından davanın reddine, birleşen 2019/198 Esas sayılı dosyasında, şikayetçi... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd....