yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2013/5347 esas sayılı dosyası ile sıra cetveli düzenlendiği, davacının tebligat usulsüzlüğü yönünde bir iddia ile sıra cetveline itiraz hakkının bulunmadığı, TK. 32 maddesine göre tarafların tebligatlardan haberdar olduğu, ( usulsüz tebligat olmasına rağmen borçlunun tebligattan haberdar olduğu, şikayet ve itirazda bulunmadığı buna bağlı olarak tebligatın usulsüzlüğü takibin tarafı olmayan diğer şahıs davacı tarafından ileri sürülemeyeceği ) gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin olup, şikayetçi, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür....
Şikayet eden tarafından beyan edilen öğrenme tarihi 16.07.2021 olup usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekir. Somut olayda ise başvurunun yasal 7 günlük şikayet süresinden sonra 30.07.2021 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Şikayet eden tarafın öğrenme tarihi olarak belirttiği tarihten itibaren takibin şekline göre 7 gün içerisinde icra dairesine borca itirazda bulunması icra mahkemesi nezdinde yapılması gereken 7 günlük hak düşürücü şikayet süresini kesmeyeceğinden mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü g Somut olayda borçlu şirket adına ödeme emrinin "....." adresine çıkarıldığı, 12.12.2008 tarihli Ticaret Sicili Gazetesine ve şikayet dilekçesine ekli imza sirkülerine göre ise borçlu şirketin ticari merkezinin ".... olduğu görülmektedir. Buna göre borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliği, ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılmadığına göre, tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine ve aynı kanunun 21.maddesi ile tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle uygulanması gerekli olan Tebligat Tüzüğünün 28.maddesine aykırı olmakla usulsüzdür....
CEVAP Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesinin 3. fıkrasına göre, birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılacağının hükme bağlandığını, UYAP üzerinden yapılan sorgulamada davacının elektronik adresinin tespit edilememesi nedeniyle ve kanun amir hükmü gereğince UYAP'ta tespit edilen MERSİS adresine tebligat yapılmış olması nedeniyle şikayete konu edilen tebligatın usulsüz olmadığını, davacının tensip ara kararından sonra UETS adresini aktif hale getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir. III....
Ayrıca usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararın infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, takibin şekli örnek 7 no'lu ödeme emri ile başlatılan ilamsız takiptir. Daha önce Balıkesir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/234 esas 2020/301 karar sayılı ilamı ile takip borçlusunun açtığı usulsüz tebligat şikayeti konusunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1827 Esas 2021/135 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın istinaf başvurusu kabul edilerek, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair karar verilmiştir....
Borçlunun, kendisine gönderilen icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda, borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 09.5.2012 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 24.02.2012 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 09.5.2012 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun, kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve bu tarihe göre icra dosyasına yaptığı itirazın süresinde olduğu nedeniyle takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılması zorunludur (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K.). Somut olayda; borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan 03/06/2016 tarihli şikayet dilekçesinde, takipten haberdar olma tarihi olarak 23.05.2016 tarihinin bildirilmiş olduğu gözetildiğinde, 03/06/2016 tarihinde icra mahkemesine yapılan şikayet, yukarıda açıklanan Yasa hükmünde öngörülen 7 günlük şikayet süresinden sonradır. O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğden 30.06.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ evrakları üzerinde mühürsüz düzeltme/adres değiştirme işlemleri yapıldığını, tebliğin hangi adrese yapıldığının anlaşılamadığını, bu yolla tebliğlerin tahrif edilerek usulsüz hale getirildiğini, ayrıca tebliğ evrakında belirtilen... isminde bir komşusu bulunmadığını, adı geçen kişinin evrakta imzasının da bulunmadığını, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğlerinin yapılan tahrifatlar ve beyanı alınan komşunun imzasının olmamasından dolayı usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğin tarihinin 30.06.2020 olarak düzeltilmesini, icra dosyasına yapılan itirazın süresinde olduğunun tespitini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, şikayetçi borçlu muris ...'e yapılan 26.11.2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 23.12.2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir....