Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/670 KARAR NO : 2021/2831 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2020 NUMARASI : 2018/57 ESAS, 2020/58 KARAR DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : Kula İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/57 Esas, 2020/58 Karar sayılı dosyasında verilen şikayet ve itirazların reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacılar hakkında kayıtsız ve şartsız bir para borcunu ihtiva etmeyen üst sınır ipoteğine dayanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, davalının keşide ettiği ihtarnameye ve borca davacılar tarafından 8 günlük süresi içerisinde noter marifetiyle itiraz edilmiş olduğundan ilamlı icra takibine geçilerek icra...

İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....

Borçlunun; kendisine gönderilen ödeme emrinde borca itiraz süresi ile ödeme süresinin gösterilmediğinden bahisle ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine yaptığı başvuru itiraz değil, İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. O halde, icra mahkemesince şikayetin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek şikayetin itiraz olarak nitelendirilip başvurunun icra dairesine yapılması gerektiğinden bahisle şikayetin reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/589 esas sayılı şikayet başvurusu sonucunda verilen kararın kesinleşmiş onaylı bir örneğinin dosya içerisine alındıktan sonra gönderilmesi için dosya geri çevrilmiş, ancak geri çevirme kararı sonrası gönderilen ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayet dosyasında kararın kesinleşme şerhi bulunmamakla, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davalı tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp usulsüz tebligatın ve takibin iptalini istediğine göre, mahkemece açılan şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, şikayet dosyasının kesinleşmesi beklenmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2020 NUMARASI : 2019/1447 ESAS- 2020/572 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine İstanbul 34....

      IV- Aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine diğer başvurusu İİK'nun 62. maddesi kapsamında "icra takibinde yetkiye borca itiraz, zamanaşımı itirazı" olup, takibin şekline göre itirazların ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerektiğinden, borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır. V- Netice olarak, ilk derece mahkemesinin inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      DÜŞÜNÜLDÜ: Dosya kapsamına göre, şikayetçi vekili 22.12.2005 tarihli şikayet dilekçesinde, borçlunun hakkında yapılan icra takibine karşı ......

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 338/1. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu tarafından yapılan borca itiraz sonrası, icra takibinin 01/09/2014 tarihinde durduğu, şikayetin ise 22/12/2014 tarihinde yapılması nedeniyle icra takibi henüz kesinleşmeden şikayette bulunulduğu...

          İcra Mahkemesince anılan şikayet sebebi tartışılmadan şikayet konusu yapılmayan 2942 Sayılı yasa’nın geçici 6. maddesi gerekçe yapılarak,haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Yukarıda bahsedilen HMK’nun 26. maddesi göz önünde bulundurulduğunda şikayet nedeni yapılmayan husus gerekçe yapılarak, karar verilmesi doğru değildir.Mahkemece,borçlu vekili tarafından ileri sürülen hususlar incelenerek,sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 22.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu