WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Hakaret Hüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, karısı olan ve aralarında şiddetli geçimsizlik bulunan katılan ile tartıştıkları sıradaki konuşmaları, rıza olmaksızın cep telefonu ile kayda alarak bilahare ses kayıtlarını, katılanın geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davasına delil olarak sunduğunun iddia edildiği olayda; sanığın, tartışmanın şiddetlendiği, katılanın eline bıçak aldığı, seni şikayet ederim diye bağırıp çağırdığı, oramı, buramı keserim dediği, şikayet ettiği takdirde ispatlayamayacağını düşündüğü için yatak odasına geçip kapıyı kilitleyerek telefon kaydına geçtiği, bunları da boşanma davasına delil olarak sunduğu, suç işleme kastı bulunmadığı yönündeki...

    Davacı koca Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiş, boşanma sebeplerini ispata ilişkin olarak da tanık deliline başvurmuştur. Yapılan soruşturma ve dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından, davalı kadının eşini istemediğini, ondan tiksindiğini, onu sevmediğini söyleyip "kocamdan ne hayır gördüm ki piçinden hayır göreyim", "şerefsiz" şeklindeki sözlerle eşine hakaret ettiği, davalı kocanın da manevi yönden bağımsız konut temin etmediği anlaşılmaktadır. Bu halde ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı kanısıyla çoğunluğun onama yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir....

      Aile Mahkemesinin 13.02.2014 tarihli ve 2013/169 E., 2014/83 K. sayılı kararı ile; tasnif hâkime ait olmakla birlikte hukuki sebeple bağlı olunduğu, mahkemenin 2008/325 E. ve 2009/84 K. sayılı ilamının gerekçesine göre taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu ve bunun davalıdan kaynaklandığının ispatlanamadığı, ayrılık sürecinde de taraflar arasında yeni bir geçimsizlik nedeni bulunduğunun iddia ve ispat edilemediği, retle sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri, genel şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılan davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7. Yargıtay 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak koca tarafından açılan boşanma davası reddedilmiş ve 4.11.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Koca ise kesinleşme tarihinden önce 22.10.2004 günü ihtar isteğinde bulunmuştur. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde yazılı dört aylık süre koşulu gerçekleşmemiştir. Davanın reddi gerekir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * takdir edilen tedbir nafakası * azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, şiddetli geçimsizlik sebebine (TMK.m.166/1) dayalı olarak açılmıştır. Toplanan delillerden, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı (TMK.m.165) bir dava da söz konusu değildir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için davalı erkeğin davranışlarının iradi olması gerekmektedir. Akıl hastası davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, davanın reddi yerine kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların dinlenen tanıklarının beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre tarafların boşanmalarını gerektirecek nitelikte şiddetli geçimsizlik durumlarının olmadığı, taraflar açısından şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanma şartlarının her iki taraf açısından da oluşmadığı, şiddetli geçimsizlik durumunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine, davacı kadın ve ortak çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen boşanma davasında ... 1. Aile ve ... 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. ... 1. Aile Mahkemesince, davalının yerleşim yerinin .../... olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise, boşanma davasının davacının ikametgahında açılabileceğinden bahisle, yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Boşanma davalarında yetki kesin değildir. Yetkinin kesin olmadığı hallerde, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı üzerine dava dosyası kendisine gönderilen ikinci mahkeme, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı ile bağlı olup, yetkisizlik kararı veremeyecektir. Somut olayda, ... 1....

                Davalı, taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinilen, edinilmiş mal olduğunu, evliliğin zina sebebiyle değil şiddetli geçimsizlik sebebiyle son bulduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacıya ait kişisel malı niteliğindeki mallarının satılması sonucu elde edilen nakit ile satın alındığı, bu nedenle davacının geri alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 19 ada 174 parselde kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 25.5.1992 tarihinde evlenmiş, 22.2.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 9.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda "tarafların şiddetli geçimsizlik ve fiili ayrılık sebebiyle boşanmalarına" karar verildiği halde, gerekçeli kararda "Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına" dair hüküm kurularak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (HMK m. 298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: "Asıl davada; davacı birleşen davalı kadının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların HMK 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Birleşen davada; davalı birleşen davacı erkeğin boşanma davasının REDDİNE," karar verilmiş ise de; Birleşen davanın davacısı kocanın, sunmuş olduğu 20.05.2019 tarihli dava dilekçesinde davalı kadının uyuşturucu madde kullandığını iddia ettiği, dayandığı bu vakıasının ispatı için delil olarak olarak doktor muayene ve raporuna dayandırmasına rağmen davalı kadının uyuşturucu kullanıp kullanmadığı hususunda uzmanından doktor raporu alınarak toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirme yapılarak, sonucuna göre olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu