"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda " Davanın KABULÜ ile; ... ili ... ilçesi ... Köyü mah/köy cilt no:21 hane no:23 BSN:32’de nüfusa kayıtlı olan ... ve ... oğlu 01/02/1979 ... doğumlu (... TC Kimlik nolu) davac... ile aynı yer BSN:52'de nüfusa kayıtlı ... ve ... kızı 13/01/1983 ... doğumlu (.... TC Kimlik nolu) davalı .......'un Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeni ile BOŞANMALARINA" karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında " davanın KABULÜ ile; ... ili ... ilçesi ... mah/köy cilt no: 16 hane no: 172 BSN:26'da nüfusa kayıtlı olan ... ve ... oğlu 16/04/1977 ... doğumlu (......
Dosya içeriğinden; 36 yaşında öğretmen olan davacı ile 27 yaşında .... memuru olan davalının 29/7/1988 tarihinde geleneksel biçimde yapılan nişan ve düğün merasimi ile evlendiği, 1/1/1990 tarihinde çocuk....n doğduğu, davalı eş tarafından şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında tarafların boşanmasına, çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve çocuğa iştirak nafakası bağlanmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, 1/7/2008 tarihinde 18 yaşını dolduran....tarafından açılan nesebin reddi davasında ise ... Kurumu ... Başkanlığı tarafından verilen 15/9/1987 tarihli rapora göre, gerçek (biyolojik) babanın ... adında başka biri olduğunun belirlendiği ve nesebin reddine dair verilen kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır Boşanma dosyası içeriğinden; tarafların evli olduğu ancak mizaç uyumsuzluğunun olduğu bu nedenle evlilik birliği içerisinde sürekli münakaşa ettikleri, 4-5 aydır ise ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır....
davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Görüldüğü gibi o davada, davacı boşanma ile birlikte boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat istemiş, ayrıca harcını vererek altın ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için bir istekte bulunmamıştır. Eldeki ziynet ve çeyiz eşyalarının tazminine ilişkin bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Bu nedenle davacının altın ve ziynet eşyaları üzerindeki hakkından vazgeçtiği kabul edilemez. Taraflar arasında görülerek kesinleşen boşanma kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden, altın ve ziynet eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, boşanma davası ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır....
anlaşıldığı ancak sadece davacı yönünden boşanma hariç istinaf edildiği bu durumda davalı açısından usulü kazanılmış hakkın oluştuğu anlaşıldığından boşanma talebinin kabulüne karar verildiği, boşanmada kusursuz ya da daha az kusurlu olduğunu ispatlayamadığından kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davacının ziynet alacağına ilişkin talebinin ise; davacının düğünde kendisine takılan ziynet eşyaları ile davalının üzerine kayıtlı olan evi aldıklarını ispatlamakta yetersiz olduğu anlaşıldığından ziynet eşyası talebinin reddine, davacının dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında yer almayan 15.11.2018 havale tarihli dilekçe ile talep edilen yoksulluk nafakası talebi hakkında davalının açık rızası bulunmadığı ve ıslah da olmadığı gerekçesi ile davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk lehine aylık 300,00 TL tedbir...
EDA DAVASIZİYNET VE EV EŞYASININ İADESİ"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşyadan alacak davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece bir kısım ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine,bir kısım altınlar ile ev eşyalarının tarafların mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmesine üzerine hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; şiddetli geçimsizlik nedeniyle evi terke zorlandığını, terke zorlandığında düğünde takılan takılar ve paraları istemesine rağmen kendisine verilmediğini, düğünde takılan 1 altın set, 3 adet üçlü burma bilezik, 4 adet ikili burma bilezik, 5 adet düz bilezik, 1 adet tam, 1 adet yarım, 54 adet çeyrek altın, 500 İsviçre frangı, 200 İsviçre frangı, 100 dolar ve 9.000 TL'nin aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde altınların ve yabancı ülke paralarının karşılığının, dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dolayısı ile davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, geri verilmek üzere davalı tarafından alındığını, bunların elinden alındığını ve davalıda kaldığını, ispat yükü altındadır. Bununla birlikte, kural olarak evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanılmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek şiddetli geçimsizlik (TMK madde 166/1) sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Davalı kadın ise, süresinde cevap dilekçesi vermiştir. Davalı kadın cevap dilekçesinde, bu dilekçe cevap dilekçemiz ve karşı davamızdır demiştir ancak boşanma talep etmemiş ve karşı dava başvuru harcını da yatırmamıştır. Davalı kadın tahkikat aşamasında boşanmaya karar verilmesini, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı kadının, usulüne uygun olarak açılmış bir karşı boşanma davası bulunmamaktadır. Mahkeme taleple bağlıdır. Talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26)....