Davalı - karşı davacı erkek vekili yasal süresinde sunduğu 09.03.2018 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut kadına hitaben yazılan not ve bu not kağıdı ile bulunan isim kartının dikkate alınmadığını, manevi tazminata ilişkin bir karar verilmediğini, ziynet eşyalarının kadında olduğunu belirterek, karşı boşanma davasının reddi ile ziynet eşyasının kabul edilen bölümüne ilişkin hükümlerin kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) ve zina hukuki sebebine dayalı (TMK madde 161) boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi; karşı dava evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamına göre davacının hiçbir delili toplanmadan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı kadının davanın kabulüne yönelik olarak istinafının bulunmadığı, bu nedenle boşanma kararının kesinleştiği, dolayısıyla kabul edilen ve kesinleşen boşanma kararı nedeniyle yargılama giderlerinin davalı kadından tahsilinde usul ve esas itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Hukuk (Aile mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Develi 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesince, tarafların davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerin Kozan olduğu gerekçesiyle, Kozan 1. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının yerleşim yerinin Develi olmasını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Boşanma davalarında yetki kesin değildir. Yetkinin kesin olmadığı hallerde, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı üzerine dava dosyası kendisine gönderilen ikinci mahkeme, birinci mahkemenin yetkisizlik kararı ile bağlı olup, yetkisizlik kararı veremeyecektir. Somut olayda, davalının süresinde yapmış olduğu yetki itirazı neticesinde Develi 1....
GEREKÇE : Asıl davanın konusu evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma; karşı davanın konusu ziynet eşyası alacağı; birleşen davanın konusu bağımsız tedbir nafakasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı alacak davasının kabulüne, birleşen nafaka davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. 1- Davacı/k.davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddi kararına yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; TMK.nun 166/1- 2 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir....
Aile Mahkemesinin 06/11/2017 tarih ve 2016/259 Esas 2017/841 Karar sayılı kararının karşılıklı açılan boşanma davalarına ilişkin tesis edilen hükmün TAMAMININ, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin kararda ise vekalet ücretine ilişkin hükmün KALDIRILMASINA, 1- Tarafların boşanma davalarının KABULÜ ile; Kayseri ili, Pınarbaşı ilçesi, Tözgün mah....
Davalı davacı kadın vekili 18.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle; ziynet eşyalarının iadesi davasında bedel talebini 59.075,35 TL olarak artırmıştır. III....
Akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmamasına göre davalı-davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açmış olduğu davanın reddi gerekirken, davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * yoksulluk nafakası takdiri için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Hareketlerin iradi olmayan kocaya kusur yüklenemiyeceğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2 madde koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen boşanma davası, davalı erkek tarafından ise; ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazının incelenmesinde; Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, "yakamdan düş artık, seni istemiyorum, git başka biriyle evlen, belki bir kaç kuruş edersin" diyerek hakaret ettiği ve aşağıladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....