Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki boşanma - ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine kararı verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen boşanma davasının reddine ilişkin kararın hatalı olduğu, davalı-davacı kadınla davacı-davalı erkek arasında şiddetli geçimsizlik olduğunun ispatlandığı, boşanmaya karşı çıkılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar karar gerekçesinde, fiziksel şiddet olayının dava açıldıktan sonra olduğu belirtilmişse de tanık anlatılmalarından bu sonuca varılmadığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın reddedilen boşanma davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Mahkemece, asıl dava bakımından TMK'nun 236/2 maddesi gereğince katılma alacağı isteğinin reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki boşanma davası TMK'nun 166. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılmış ve mahkemece bu hukuki nedene dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. TMK'nun 236/2. maddesi gereğince katılma alacağının hakim tarafından takdiren kaldırılması veya azaltılması için boşanma davasının TMK'nun 161. maddesinde düzenlenen özel boşanma nedenlerine dayalı olarak açılması ve Mahkemeninde bu çerçevede boşanmaya karar vermiş olması gereklidir. Somut olayda taraflar arasındaki boşanma şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığına göre, katılma alacağının kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden toplanan delillere göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamıştır....
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine ve kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, boşanma davasının reddi, yoksulluk nafakası, ziynet eşyası talebinin reddi, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep hakkında karar verilmemiş olması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.01.2016 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ....... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Temyiz Sebepleri Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddi, kadının kabul edilen maddî ve manevî tazminatları ile miktarları ve ziynet alacağının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı ile mevcutsa miktarlarının hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı kadının kusuru ve şiddetli geçimsizlik kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın davalı eşine hakaret edip aşağıladığı ve onu istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü gerekir ise de bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış, davalıya yüklenebilecek hiç bir kusur gerçekleşmemiştir (TMK m.166/2)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının torunu olduğunu, oğlu ... ile gelini ... arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı bir dönemde ...'nin hem kocası ile barışmak hem de davalı ile ilgilenmek için 308 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devrini şart koştuğunu, kendisinin de duygusal yönden baskı altında kalarak taşınmazını davalıya temlik ettiğini, davalının temlik tarihinde 7 yaşında olup satın alabilecek durumda olmadığını, temlikten sonra ...'nin eski tutum ve davaranışlarını sürdürdüğünü ve boşanma davası açtığını, her ne kadar işlem satış görünsede aslında bağış olduğunun açık olduğunu, torununa olan düşkünlüğünden, hulus ve saffetinden yararlanılarak kandırıldığını ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, evli kalmalarında artık bir menfaatin kalmadığı" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının, boşanmanın eki niteliğinde olmayan çeyiz ve ziynet eşyaları talebi hakkında süresinde nispi harcı ikmal etmediği anlaşılmakla, davalı-davacının münhasıran ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının her iki boşanma davası ve fer’ilerine yönelik temyiz incelemesinin hasren yapılan incelenmesine gelince: Mahkemece, davacı-davalı erkeğin az, davalı-davacı kadının ise erkeğe nazaran daha ziyade kusurlu olduğu gerekçe gösterilerek, erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....