, evlendiklerinde kayınvalidesi ile birlikte oturacağını öğrendiğini, bu nedenle aralarında tartışma çıktığını, düğünün ikinci günü Antalya ya balayına gideceklerini ancak evde bulunan ziynet eşyaları ve takıların konulduğu kasanın anahtarını annesine teslim edildiğini, balayı dönüşü evin tüm işinin müvekkili üzerine yıkıldığını, davalının annesinin müvekkiline hakaret ettiğini, ailesine kötü sözler söylediğini, bu olaylara davalının annesi, kız kardeşi halası ve babaannesinin de müdahil olduklarını, yaz aylarında saman işine gitmediği için müvekkili dövmeye yürüdüklerini, işlere yardım etmezse yemek vermeyeceklerini, davalının müvekkiline küfür ettiğini ve döverek evden kovduğunu, dava dilekçesinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalı tarafta kaldığını tarafların halen ayrı yaşadıklarını bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını beyan ederek tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1000,00...
Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile evliliklerinin fikren ve ruhen sona erdiğini açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, davacıdan boşanma nedeniyle tedbir, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinin olmadığını, eşya ve ziynet alacağı talebinin de olmadığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Karar yerinde kadın tam kusurlu kabul edilmiş, kadına, erkeği aşağılama, alkol kullanma ve ortak konutu terk kusuru yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı tarafından davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuş ve adli yardım talebi mahkemece kabul edilmiştir. Davalı-davacı kadın boşanma yanında ziynet alacağı talebinde bulunmuştur. Hakim dava dilekçesindeki taleplerle ilgili olarak karar vermekle yükümlüdür. Bu durumda davalı-davacı kadının ziynet alacağı talebi ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına takdir edilen tazminatlar ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itiraları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından 10.10.2013 tarihinde şiddetli geçimsizlik hukuksal nedenine dayalı boşanma davası, yine kadın tarafından 30.10.2013 tarihinde aynı hukuksal nedene dayalı olarak açılan dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde davalı kadının psikolojik rahatsızlığının bulunduğunu, kadının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, duruşmada da davanın, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayandığını beyan etmiştir. Mahkemece erkeğin davasının akıl hastalığı sebebiyle açıldığı, davalı kadının hali hazırda fiil ehliyetini etkileyen bir durum olmadığı, erkeğin akıl hastalığı sebebiyle açtığı boşanma davasının şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün, kadın yararına tazminat takdirinin ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu’nun 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ıncı, 166 ıncı,174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi. 3....
Davacı vekili bozma sonrası verdiği 02/11/2021 tarihli dilekçesiyle ziynet ve kişisel eşya taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davadan feragat, davaya son veren bir taraf işlemidir (HMK madde 307) ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Bu nedenle davacının ziynet ve kişisel eşya alacağına ilişkin talebinin feragat nedeniyle reddine, feragat talebi ziynet ve kişisel eşya alacağına ilişkin kısım yönünden ön inceleme yapılmadan gerçekleştiğinden AAÜT'nin 6.maddesi uyarınca nispi vekalet ücretinin 1/2'sinin davalıya ödenmesine karar verilerek ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 100.000 TL maddi tazminatın ve 60.000 TL manevi tazminatın boşanma hükmünün ve kararın kesinleşmesi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya ödenmesine, 6- Davalı-davacının boşanmanın feri niteliğinde olmayan ziynet eşyasının iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi talebinin reddine, 7- Tarafların fazlaya dair taleplerinin reddine, " karar verilmiştir....
T2 ile birbirlerini tanımadan büyüklerin ısrarı ve aracılığı ile 25.11.1988 tarihinde resmen evlendiklerini, evliliklerinden Mustafa- Hacer- Çetin- Metin- Hakan- Emel isminde çocuklarının dünyaya geldiğini, davalı ile evlendikleri günden beri anlaşamadıklarını ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğini yürütemediklerini, birliktelikleri süresince sürekli tartışma halinde olduklarını, davalının hiçbir sebep yokken evde huzursuzluk çıkardığını ve sözünü dinlemediğimi, davalı ile bu durumlar karşısında bir yaşam boyu aile birliğini idame ettirmelerinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle şiddetli geçimsizlik ve anlaşamama nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı....
Mahkemece taraflar arasındaki boşanma kararının kesinleşmediği, kesinleşmiş boşanma hükmünün mal rejiminin tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıklarda davanın ön koşulu olduğu görüşünden hareketle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; taraflar, 1995 yılında evlenmişler, davacı tarafından ...4.Aile Mahkemesinin 14.06.2010 tarih 2008/153 Esas 2010/448 Karar sayılı dosyasına şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak davalar birlikte açılmış, mahkemece, dava dosyaları tefrik edilerek ayrı esaslara kaydedilmiştir. Dosya içerisindeki kesinleşme şerhi bulunmayan karar örneğinden ...4.Aile Mahkemesince TMK.nun 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verildiği, hükmün temyiz aşamasında olduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır....