Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü, kadının yoksulluk nafakası ve ziynet alacağına ilişkin talebinin reddine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, tedbir nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve kadının ziynetlerinin davacı-karşı davalının uhdesinde kalıp kalmadığı, ziynet alacağı davasının reddi kararının doğru olup olmadığı, kadın tarafından usulünce açılmış mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir dava bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

    Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-karşı davacı erkek birleşen davasında belirttiği ziynet eşyalarının aynen olmadığında bedeli 22140 TL'nin tarafına ödenmesini talep etmiş, mahkemece bu isteğin reddine karar verilmiştir. Ziynet eşyası talebinin reddi sebebiyle karşı tarafa verilecek vekalet ücreti, talep edilen ve harcı yatırılan ziynet eşya bedeli üzerinden fazla hesaplanmış olup bu husus bozmayı gerektirmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINDA ÖZETLE: İlk derece mahkemesi asıl boşanma davası ve karşı boşanma davasının kabul ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, anne ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, asıl dava dosyasında davacının tedbir, iştirak nafakası ,maddi ve manevi tazminat ve ziynet alacağı talebinin reddine karşı davada velayet hususunun asıl davada değerlendirildiğinden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına,,davalı-karşı davacının nafaka isteminin, maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, ziynet alacağı talebinin reddine, davalı/karşı davacının kişisel esyayla ilgili talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir....

      Mahkemece; boşanma davasının eldeki davanın ana davası niteliğinde olduğu,boşanma davasının reddine karar verildiği,bu nedenle eldeki davanın da reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyalarının davalıda kalması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu 226/1 maddesi gereğince eşler her zaman birbirlerinde kalan kişisel eşyalarının iadesini isteyebilirler,bunun için evlilik birliğinin sona ermesine gerek yoktur. Mahkemece, işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yasa hükümlerinin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma ve ziynet alacağı davaları yönünden; davalı erkek tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b) Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kendi boşanma davasının reddi, kadının boşanma ve ziynet alacağı davalarının kabulüne yönelik olarak, davalı-karşı davacı kadın tarafından katılma yoluyla, kusur belirlemesi ve tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma davalarına yönelik temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede; Mahkemece davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı-karşı davacı kadının agresif olduğu ve eşine karşı saygısız davrandığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikle bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Kişisel Eşya Alacağı-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, tazminatlar, nafakalar, ziynet ve kişisel eşyaların iadesi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların boşanma ve fer'ilerine yönelik yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların ziynet alacağı istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İlk derece mahkemesince hükmolunan ziynet alacağının miktarı 15.940,00 TL, reddedilen ziynet alacağı...

              Davada, tarafların 2007 yılında boşandıkları, aynı yıl doğan müşterek ... nedeniyle davacının iş bulup çalışmadığı ve boşanma sonucunda yoksulluğa düştüğü ileri sürülerek aylık 400 YTL nafakaya hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece; anlaşma protokolünde davacının yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği, artık böyle bir hakkın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki boşanma davasının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak açılıp, davacı yoksulluk nafakası isteminde bulunduktan sonra tarafların yargılama sırasında karşılıklı olarak anlaşarak TMK'nun 166/3. maddesi gereğince boşandıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece zapta geçirilen anlaşma metninde davacının yoksulluk nafakası isteminden açıkca vazgeçtiğine dair bir beyanı olmadığı gibi nafakaya ilişkin bir anlaşma hükmü de bulunmamaktadır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:"ASIL DAVADA; davacı- karşı davalı kocanın davasının KABULÜ İLE; tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocuğu 10/10/2005 doğumlu Said Enes Cengil'in velayetinin TMK'nın 182. maddesi gereğince davacı- karşı davalı babaya verilmesine, Velayeti davacı- karşı davalı babaya verilen çocuk ile davalı- karşı davacı anne arasındaki şahsi münasebet tesisine, Müşterek çocuk Ramazan Eren Cengil'in yargılama sırasında reşit olduğundan velayet talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına, Müşterek çocuk Ramazan Eren Cengil için asıl dava tarihi olan 03/12/2015 tarihinde çocuğun 18 yaşını ikmal ettiği 07/03/2019 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 200 TL tedbir nafakasının davalı- karşı davacı kadından alınarak davacı- karşı davalı erkeğe verilmesine, KARŞI DAVADA; davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının KABULÜ İLE; tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış, dosyanın karar oturumunda davacı vekili davayı şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası olarak ıslah etmiştir. HMK'nun 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....

                UYAP Entegrasyonu