Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; müşterek çocuğun velayetinin, babasına verilmesini istemesinin, annenin velayet görevini ihmal ya da istismar etmemesi, çocuğa yönelik olumsuz bir tutumunun olmaması karşısında: çocuğun velayetinin değiştirilmesine gerek bulunmadığı anlaşılmakla;kurulan şahsi ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, karşı davanın şahsi ilişki tesisine ilişkin talep yönünden kabul edilmiş olması nedeniyle anne yararına ayrıca vekalet ücretine hükmedilmeyeceği anlaşılmakla, bu hususlara yönelik istinaf taleplerinin de esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kabulüne, velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Nafakanın Kaldırılması Olmadığı Takdirde Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, talebin kabul edilmemesi halinde ise nafakanın azaltılması talepleri ile davacı-karşı davalı kadının kısmen kabul edilen iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.10.2018 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... geldiler. Vekilleri gelmedi....

      davası yönünden 6100 sayılı HMK'nun 362/1- ç bendi gereğince kesin kişisel ilişkinin düzenlenmesi yönünden 6100 sayılı HMK'nun 361/1 maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

      Kabule göre de, davacı terditli olarak uzman eşliğinde belirli yer ve zamanla sınırlı olarak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinde bulunmuştur. Dava konusu kişisel ilişki düzenlemesinin o sırada davalının cezaevinde tutuklu olması ve açık görüş gününün perşembe olması nedeni ile bu güne ve açık görüş saatlerine göre düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davalının dava tarihinde tutuklu olmayıp, perşembe günü müşterek çocuğun okula gittiği, davalı cezaevinde olmadığı için açık görüş saatinin önemini yitirdiği, böylece perşembe günü hangi saatler arasında kişisel ilişki kuracağına ilişkin bir açıklık olmadığı halde infazda tereddüt oluşturacak şekilde davacın uzman refakati dışında kişisel ilişkinin belirli yer ve saatte kurulmasına ilişkin terditli olan bu talebinin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Uyuşmazlık şahsi işletmeye % 5 payla ortak alınması nedeniyle bu kısma tekabül eden satışın maliyet bedeli üzerinden mi yoksa emsal bedeli üzerinden mi fatura edilmesi gerektiğine ilişkindir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Gider kabul edilmeyen ödemeler başlıklı" 41 inci maddesinin 1 inci bendinde teşebbüs sahibinin işletmeden çektiği paralar ile aynen aldıkları sair değerlerin gider olarak indirilemeyeceği, aynen alınan bu değerlerin emsal bedeliyle değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine ilave olunacağı belirtilmiştir. … kuyumculuk faaliyetine 1.1.1995- 20.6.1995 tarihleri arasında şahsi işletme olarak devam etmiş, bu tarihte % 5 payla ortak alınması sonucu şahsi işletme adi ortaklığa dönüşmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, boşanma sonucu velayetleri davacıya verilen müşterek çocuklar ile davalı anne arasındaki şahsi ilişkinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          ilişkinin yetersiz olduğunu, müvekkilin İmbat Madencilik'te çalıştığını, cumartesi ve pazar gününün tatil olduğunu, önceki yargılamada görüş günü olarak pazartesi gününün tayin edildiğini, davanın kabulü ile öncelikle her hafta cumartesi günü saat 10:00'dan pazar günü saat 17:00'ye kadar yatılı olacak şekilde aksi halde her hafta pazar günü sabah saat 10:00'dan akşam 17:00'ye kadar, dini bayramların üçüncü günü sabah saat 10:00'dan akşam saat 17:00'ye kadar, babalar gününde sabah saat 10:00'dan akşam saat 17:00'ye kadar ortak çocuk Defne'nin ve müvekkilin doğum gününde sabah saat 10:00'dan 14:00'e kadar olacak şekilde şahsi ilişki tesisini talep ve dava etmiştir....

          Günü saat 18:000 saatleri arasında ve her yıl babalar günü saat 09:00 ile 18:00 saatleri arasında babanın çocuğu yanına almak sureti ile şahsi ilişki tesisine, bu husustaki masrafların baba tarafından karşılanmasına..." karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; davacının en son iki yıl önce çocuklarını görmeye geldiğini, çocukların baba ile uzun süreli şahsi ilişki kurulmasını istemedikleri, çocukların yaşlarının küçük olması sebebiyle başka bir şehire giderek yatılı olacak şekilde babaları ile şahsi ilişki kurulmasının kendilerini olumsuz etkileyeceğini beyanla istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir....

          Davalı-karşı davacı baba ortak çocuk ... ile kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmemesini, vardiyalı çalıştığını, hafta sonları sürekli olarak evde olamadığını, pazar günü çalıştığında cumartesi gününden çocuğu anneye bırakmak zorunda kalacağını, çocuğuyla az vakit geçireceğini beyan etmiştir. Toplanan delillerle, ortak çocuğun eğitim çağında olduğu bu nedenle her hafta kurulan kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, bu nedenle kişisel ilişkinin ayın belirli hafta sonları düzenlenmesinin çocuğun menfaatine ve üstün yararına uygun olduğu anlaşılmakta ise de babanın iş durumu ve samimi beyanları dikkate alınarak “her ayın 2. ve 4. haftası cuma günü saat 18.00'den Pazar günü saat 18.00'e kadar” kişisel ilişki kurulmasının küçüğün üstün yararına daha uygun olacağı anlaşılmaktadır. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

            UYAP Entegrasyonu