Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Davacı, dava konusu taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olsa da davacı ve davalı taraf harici satış senedine dayanarak talepte bulunduklarına ve tanık beyanları ve mal müdürlüğünün 17.03.2016 ve 21.03.2016 tarihli yazı ve ekleri de bu beyanları doğrular nitelikte olduğuna göre her iki tarafın ayrı ayrı şahsi hakka dayandığı anlaşıldığına göre, davacının şahsi hakka dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır....
Bu nedenle 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla davalı vekilinin temyiz isteğinin REDDİNE, Davacının temyiz itirazına gelince; Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine yönelik olup yıkım isteği bakımından dava takipsiz bırakıldığından açılmamış sayılmasına, el atmanın önlenmesi isteği bakımından konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği bakımından kısmen kabule karar verilmiş olup yargılama aşamasında davalının, çekişme konusu taşınmazı kullanımına son verdiğinin anlaşılması karşısında el atmanın önlenmesi isteği yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının el atmanın önlenmesine ilişkin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün el atmanın önlenmesi isteği bakımından ONANMASINA, aşağıda yazılı 44.25.-TL. bakiye peşin harcının davacıya iadesine, 13.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/12/2018 tarih 2015/596 Esas 2018/513 Karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, 2- Davacı tarafından açılan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarının ayrı ayrı reddine, " karar verilmiştir. Dairemiz kararının temyizi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin16/02/2023 gün 2021/8300 esas 2023/937 karar sayılı kararı ile;"...Davacı tapuda kayıt maliki olup ayni hak sahibidir. Davalı ise yükleniciden temlike dayalı şahsi hak sahibidir. Kural olarak hakların yarışmasında ayni hakka üstünlük tanınması gerektiğinden Bölge Adliye Mahkemesince şahsi hakka üstünlük tanınarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi, ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kabulüne dair verilen karar Dairemizce kaldırılmış ve davanın reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, ecrimisil, kâl ve savunma yolu ile temliken tescil istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan mülkiyet hakkı herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da hakkın kötüye kullanıldığından söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur....
El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi el atmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir. Bu durum TMK'nın 2. maddesi hükmüne göre hakkın kötüye kullanılması olarak da kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve işgal tazminatı istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemize ait olmayıp Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. Dosya, Dairemizce 11.09.2013 tarihinde görevsizlik kararıyla Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmiş olup, adı geçen daire tarafından da 05.11.2013 tarihinde de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay 1. Başkanlığına gönderilmesine 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 14.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava kiralanan taşınmaza şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.02.2021 tarih 2021/77- 139 E.K. sayılı kararı ile, davacının talebinin mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil olduğundan görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararına karşı, davalı T3 vekili süresinde sunduğu 07.05.2021 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde, kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle ortadan kaldırılmasını talep etmiş olup; HMK. nun 359/3. maddesi uyarınca dosya incelenip değerlendirildiğinde; Davaya konu taşınmazların davacının mülkiyetinde olduğu, dava dilekçesindeki açıklamalar ve ididanın ileri sürülüş biçiminden davanın, ayni hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğu anlaşıldığından HMK. nun 2/1. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olup; Uyumazlığın belirlenen niteliğine...