Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere davanın kabulüne karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı işçinin işçilik alacakları ve tazminat talepli dava açtığı, davanın kabulü üzerine işçiye ödeme yapmak zorunda kaldığı, davalının yüklenici olduğu ve kendi dönemi ile sorumlu olduğu gerekçesiyle ödediği tazminatın rücu edilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödenen tazminattan davacı asıl işverenin sorumu olduğunu, davalının sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüştür....
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesine özetle; -Sigortalının açtığı maddi tazminat davasında kazanç kayıplarının PMF yaşama yaşı esas alınarak kazanç kaybı hesabı yapılıyorsa aynı sigortalının murislerine bağlanan gelirler yönünden kurumun açtığı rücu davasında da kazanç kaybı hesabının PMF cetvelindeki yaşama yaşı esas alınarak yapılması gerektiğini, -Kurumun sigortalıya veya hak sahiplerine PMF cetveline göre gelir bağladığını, bilirkişinin 60 yaş sonrası kazanç kaybı hesabı yapmamasının yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. DEĞERLENDİRME/GEREKÇE: Dava rücuen tazminat davasıdır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle, davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı Kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkı, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, tazminat davasının rücu davası yönünden bağlayıcılığı bulunmamakta ise de; tazminat davasında alınıp, iş bu davada hükme dayanak kılınan kusur raporunun oluşa uygun bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle...
İstinaf başvuru sebepleri ile kamu düzeni çerçevesinde Daire önüne gelen uyuşmazlık; iş kazası nedeniyle sigortalı lehine kurum tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin, sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemeleri ile sigortalı hakkında sarf edilen tedavi giderlerinin davalı işverenden rücuen tazmin istemli davada alacak kalemlerinin zamanaşaımına uğrayıp uğramadığının belirlenmesidir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 332/1'inci maddesinde belirtilen işçi-işveren arasındaki akde aykırılık eylemleri ve bu çerçevede maddenin 2'nci fıkrası gereğince işverenin akde aykırı davranışları (işçi sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği önlemlerin alınmaması vs.) sonucu 26/1'inci maddeyle yapılan ilişkilendirme ile bir bakıma akde aykırı hareketten doğan tazminat davaları hakkındaki hükümlere tabii olmakla; zamanaşımının, işverenler açısından uygulanması gereken Borçlar Kanununun 125'inci maddesine göre on yıl olduğu belirtilmelidir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/249 KARAR NO : 2022/171 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ULUKIŞLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2021 NUMARASI : 2021/40 ESAS 2021/108 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda belirtilen kararın, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: kurumları bünyesinde Gülsoy Gıda San. Tic. Ltd....
iç tavan, aşması halinde ise dış tavan kurumun rücu hakkını oluşturacaktır....
Dava konusu uyuşmazlık sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı iş veren TTK nın kusurunun bulunup bulunmadığı ve davacı kurumun sigortalıya bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden sorumlu olup oılmadır. 5510 sayılı Kanunun 21 maddesi gereğince kurumun rücu hakkının sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutara bağlı ve sınırlı olduğu, bu tutarı aşamayacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi KARAR Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Anayasa Mahkemesinin 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E: 2003/10, K: 2006/106 sayılı Kararı ile 26. maddedeki “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiştir. 26. maddedeki anılan cümlenin iptali ile Kurumun rücu hakkının yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı yada hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında ilk peşin değerli gelirin tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekir. Zira Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra kurumun rücu hakkı kanundan doğan bağımsız rücu hakkına dönüşmüştür....