Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

için aylık 200 TL iştirak nafakası, kendisi için de 250 TL yoksulluk nafakasına hükmediliğini, aradan 2 yıl kadar süre geçtiği çocuğun okul çağına geldiği açıklanarak kendisi için bağlanan nafakanın 600,00 TL'ye çocuk için bağlanan iştirak nafakasının da aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı düzenli olarak nafakaları ödediğini, 2300 TL maaş aldığını, giderlerinin fazla olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Davacının yoksulluk nafakasının artırımı yönündeki talebinin reddine, çocuk için davanın kısmen kabulü ile 200 TL olan nafakanın 300 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, kararın 11/01/2021 tarihi ile kesinleştiğini, müvekkil lehine 400,00TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk lehine ise 400,00TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, belirtilen nafaka tutarlarını davalı ödese dahi değişen ekonomik düzen ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının düzenlenmesi gereğinin doğduğunu, davalının esnaf olduğunu, döner salonu işlettiğini, aylık 7.000,00- 10.000,00TL arası gelirinin olduğunu, müşterek çocuğun öğrenci olduğunu, giyim, gıda, kırtasiye ve diğer giderlerinin bulunduğunu bu sebeplerle müşterek çocuğa hükmedilen aylık 400,00TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 1.500,00TL'ye çıkartılmasını ve müvekkili lehine hükmedilen 400,00TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 1.500,00TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 3.Aile Mahkemesinin 2019/194 esas 2019/226 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk T4 velayetinin müvekkiline verildiğini, müvekkili lehine aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk için de aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin çocuğu ile birlikte yaşadığını, aylık 1.250,00 TL kira ödediğini, yakıt, elektrik, su giderlerinin ortalama 500,00 TL olduğunu, müşterek çocuğun otizmli olup özel olarak pedagog yardımına ihtiyacının olduğunu, davalının özel bir şirkette çalıştığını ve gelirinin fazla olduğunu belirterek müvekkili için hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının da aylık 750,00 TL'ye yükseltilmesini, her yıl nafaka bedelinin ÜFE oranında artırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; ... 13. Aile Mahkemesinin 2011/145 E. 2012/333 K. sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde tarafların boşandıklarını, davacı için aylık 125 TL yoksulluk nafakasına, velayeti anneye verilen müşterek çocuk Nazlı İrem için ise aylık 125 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun okul giderlerinin arttığını, davacının kendisinin çalışmadığını, davalının ise gelirinde artış olduğunu belirterek, davacının yoksulluk nafakasının ve küçük Nazlı İrem'in iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 750,00’şer TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Azaltılması-İstirdat/Yoksulluk Nafakasının Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kaldırılmasına karar verilen yoksulluk nafakasının yıllık toplam miktarı 4.800 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 78.630 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir. Açıklanan nedenle davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bu haliyle boşanmanın 13/12/2021 tarihinde, nafaka ve sair hususların 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 06/12/2021 tarihinde açıldığı, mahkemece boşanma ile birlikte müşterek çocuk lehine takdir olunan iştirak nafakasının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, iştirak nafakasının boşanmanın kesinleşme tarihi olan 13/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olduğu, iş bu dava tarihinin ise kısa bir süre önce 06/12/2021 olduğu, kaldı ki takdir olunan iştirak nafakasının istinaf denetiminden geçerek 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, geçen sürenin çok kısa olması ve iştirak nafakasının iş bu dava tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle nafakanın arttırım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir....

          verdiği iştirak nafakasının tüm bunlar karşında yetersiz kaldığını, müvekkilinin çocuğun diş tedavileri için gereken 400,00 TL yi dahi ailesinden almak zorunda kaldığını, açıkladıkları nedenlerden ötürü iştirak nafakasının 250,00 TL’den 1.500,00 TL’ye çıkartılması gerektiğini, davalının makinist olup 10.000,00 TL civarında geliri bulunduğunu, müvekkilinin davalı ile çok kısa bir evlilik yaptığını ve tüm hayatını çocuğuna adadığını, herhangi bir işte çalışmadığını, 350,00 TL yoksulluk nafakasının da ihtiyaçlarını karşılamadığını, bu nedenle 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının da 1.500,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini " talep ve dava etmiştir....

          E. 2016/9828 K. sayılı ilamı ile “Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı azdır. Ayrıca, dosya kapsamına göre davacı ortak çocuk lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, bu davacıya ait giderlerin büyük bölümüne annenin katlanmasına neden olacak denli azdır. Mahkemece yoksulluk ve yardım nafakalarının davacıların ihtiyaçları ve karşı davacının gelirleri değerlendirilerek hakkaniyete uygun olacak şekilde yeniden belirlenmesi için kararın bozulması gerekmiştir. Ayrıca, dava tarihi itibari ile reşit olan ortak çocuk lehine yardım nafakası takdir edilmesi gerektiği halde, mahkemece, hukuki nitelemede hata yapılarak iştirak nafakasına hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır.” gerekçesi ile bozmuştur....

            Bu itibarla, davada, davacı taraf vekille temsil edilmesine ve davanın kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, davacı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi, ayrıca çocuklar için iştirak nafakasının artırılması istemi olduğu halde, gerekçeli kararda yoksulluk nafakası ifadesinin kullanılması doğru değilse de; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6. fıkrasından sonra ayrı bir fıkra halinde ‘Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürülükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdiren 1.500 TL ücreti vekâletin davalı ...’dan alınarak davacı ...’a verilmesine’ cümlesinin yazılması; ayrıca, hükmün 1.maddesinin b fıkrasında yer alan ‘yoksulluk’ ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu