Boşanma sırasında takdir edilen yoksulluk nafakası tutarı aylık 1.300 TL olup yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, mevcut durumda mahkemece takdir edilen nafaka artırımı (300x12=3.600 TL) ile iştirak nafakası davasının reddine ilişkin kararların HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, davalı davacı vekilinin verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince yoksulluk nafakasını artırılması ve iştirak nafakalarına ilişkin davalar yönünden istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden davalı davacı tarafın 02/03/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi karşısında feragatin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla...
Davacı, her ne kadar dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının arttırılması yönünde talepte bulunmuş ise de; dosyaya sunduğu 04.08.2014 tarihli cevaba cevap dilekçesinde talebini açıklamış ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 150'şer TL'lik iştirak nafakalarının arttırımını talep ettiğini beyan etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının hataen kendisi için yoksulluk nafakası artırım talebinde bulunduğunu, nitekim boşanma davası neticesinde davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuklar 1997 doğumlu Şura ile 1999 doğumlu Şule lehine ayrı ayrı aylık 150 'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33 maddesi ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir....
Somut olayda, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilen kısmının yıllık miktarı toplamı [(750,00- 475,00=275,00 TL) (275,00x12=3.300,00 TL)], 5.880,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davacının yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yolu başvurusunun reddi gerekmiştir. Davacının, iştirak nafakasının arttırılması davası yönünden istinaf isteminin incelemesinde ise; Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Kırıkkale 1....
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2007 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, yapılan anlaşma ve protokol uyarınca 2004 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davalıya bırakıldığını, protokol uyarınca müşterek çocuk lehine 400 TL iştirak nafakası, davalı lehine de 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, mali müşavir olan davacının geçen zaman içerisinde 1 yıla yakın tutuklu olarak cezaevinde kaldığını, tahliyesi ile birlikte işini kaybettiğini, şu an çalışmadığını, 600 TL nafaka ödeyecek imkanının kalmadığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının ise tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; tarafların anlaşmalı olarak boşandığını, davacının kendi arzusu ile nafaka ödemeyi kabul ettiğini, davacının kendi kusuru ile tutuklu kaldığını, şartların davacının kusuru ile değiştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı- yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihtiyaçların arttığını belirterek yoksulluk nafakasının 700 TL'ye iştirak nafakasının 1000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen davanın davacı vekili dava dilekçesinde; davalının çalıştığını, kendi taşınmazı ve bankada parası olduğunu belirterek 350 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına; yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı tarafından süresi içinde temyiz etmiştir. Ancak, kısa kararda, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine/iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı- birleşen dava davacısı dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile davacıya vefat eden babasından taşınmazlar kaldığını, bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile davacı-birleşen dava davalısı lehine hükmedilen aylık 210 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. .... nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Davacı vekili ıslah dilekçesinde; Müşterek çocuklar Ayşegül, Talha, Muhammed ve Ömer Ali için hükmedilen iştirak nafakalarının 1.000'er TL'ye, kendi adına hükmedilen yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının 200 TL'den 400 TL'ye müşterek çocuklar Talha ve Muhammed için iştirak nafakasının 100'er TL'den 300'er TL'ye, çocuk Ömer Ali için iştirak nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, çocuk Ayşegül için iştirak nafakasının 100 TL'den 400 TL'ye 18 yaşını doldurduğu tarihe karar devam etmek üzere çıkartılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın tam kabulüne karar verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açılan davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların İzmir 4....
takdirde 100 TL'ye indirilmesini ve müşterek çocuk 1998 doğumlu Ezgen için ise 200 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....