Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı (erkek) vekili istinaf dilekçesinde, iştirak nafakası yönünden verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının gelirlerinde önemli bir değişiklik olmadığını, hastalığına ilişkin masrafların ise davalının SGK sından karşılandığını, ihtiyaçlarında önemli bir artış olmadığını, artış yapılacaksa bile Yargıtay içtihatlarına uygun artış yapılması gerektiğini, nafakanın yüksek belirlendiğini, yoksulluk nafakasında yapılan artışın hakkaniyete ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın iştirak nafakası yönünden kısmen kabulüne, yoksulluk nafakası yönünden ise tam kabul kararı verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

yoksulluk nafakasının 1.000 TL müşterek çocuklar için de 500'er TL'den toplam 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

T7 BİRLEŞEN DAVA : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASININ ARTTIRILMASI İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/09/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 29/09/2021 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Karşı Dava dilekçesi: Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Davalının sigortalı bir işte çalıştığını, asgari ücret düzeyinde maaş aldığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı dava cevap dilekçesi: Davalı vekili karşı dava cevap dilekçesinde özetle; Çalışmakta olduğu iş yerinden asgari ücret aldığını, ekonomik koşullar nedeni ile nafakanın kaldırılması şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Dolayısı ile kadının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağına ilişkindir. Davacı kadının ziynet alacağına ilişkin istinaf itirazlarının bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine ve istinaf itirazların tefrik edilen dosya üzerinden yapılmasına karar vermek gerekmiştir. 1- Davacının, iştirak ve yoksulluk nafakası, davalının tedbir/iştirak-yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; Mahkeme tarafından, davacı kadın yararına, müşterek çocuk için 300,00 TL tedbir/iştirak nafakası, davacı için 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2014/770 Esas 2015/233 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda müşterek çocuk Ali Ulaş'ın velayetinin müvekkiline bırakıldığını, müşterek çocuk ile müvekkili için aylık 450,00'şer TL olmak üzere toplam 900,00 TL iştirak ve yoksulluk nafakası bağlandığını, tarafların boşanmalarının ve nafaka belirlenmesinin üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçtiğini, ağırlaşan ekonomik koşullar ve hayat şartları karşısında çocuğun masraflarının artması sonucunda müvekkili ve çocuğun maddi olarak zor durumda kaldığını, nafakanın yetersiz kaldığını belirterek aylık 450,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere 550,00 TL olarak arttırılarak aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden başlamak üzere 550,00 TL arttırımı ile aylık 1.000,00TL 'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/477 E. 1998/847 K. sayılı 10/11/1998 tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kürşat'ın velayetinin anneye verilmesine, kadın için 15.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası takdirine karar verildiği, kararın kesinleşmesine dair 07/02/2000 tarihli kesinleşme şerhinde hükmün 3 ve 4. bentlerindeki tazminat yönünden Yargıtayca bozulduğunun belirtildiği, davacı tarafından 26/12/2003 tarihinde iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebiyle dava açtığı, dava dilekçesinde Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/464 E. 2002/577 K. sayılı kararı ile davacı kadına 20.000.000 TL (Eski Türk Lirası) yoksulluk nafakası, müşterek çocuk Kürşat için aylık 15.000.000 TL (Eski Türk Lirası) iştirak nafakası takdir edildiği, daha sonra Gebze 3....

    HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının iştirak nafakasının artırım miktarına yönelik istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, -Davanın KISMEN KABULÜ ile, velayeti davacı annede olan müşterek küçük çocuğa harcanmak üzere Konya Ereğli 2.Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2008/371 Esas, 2009/271 Karar sayılı ilamı ile aylık 350,00 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının, dava tarihi olan 18.05.2018 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL artırılmak suretiyle aylık 800,00 TL'ye YÜKSELTİLMESİNE, aylık 800,00 TL iştirak nafakasının tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, - Peşin alınan 409,68 TL harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 61,45 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 348,22 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, -Davacı tarafından karşılanan 35,90 TL başvuru harcı ile 61,45 TL karar ve ilam harcı toplamı...

    Aile Mahkemesinin 2015/669 Esas, 2017/830 Karar sayılı 14.09.2017 tarihli kararı ile, "boşanma, maddi tazminat, velayet ve iştirak nafakası kesinleştiğinden bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, kadın için aylık 200,00 TL tedbir, aylık 200,00 TL yoksulluk nafakası ve 25.000,00 TL manevi tazminata" hükmedilmiş, bu karara karşı kadının temyiz kanun yoluna başvurması neticesinde tedbir nafakasının bozma hükmü dışında kalmasına rağmen yeniden hüküm kurulması ve yoksulluk nafakasının az olması nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiş, Gaziosmanpaşa 4. Aile Mahkemesinin 2019/847 Esas, 2020/67 Karar sayılı 11.02.2020 tarihli kararı ile, "kesinleşen hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, hükmün kesinleşmesinden itibaren kadın için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasına" hükmedilmiş, kararın kanun yoluna başvurmaksızın 12.03.2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....

    Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüklerin ihtiyaçlarına göre; kadın lehine hükmedilen tedbir/yoksulluk ve müşterek iki çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

    UYAP Entegrasyonu