WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Enes için takdir edilen iştirak nafakasının, takdir edildiği tarih, günün ekonomik koşulları, kadının sabit işinin ve gelirinin olmaması, müşterek çocuk Enes'in yaşı ve giderlerinin artması, kadının yoksulluk durumunun devam etmesi birlikte değerlendirildiğinde; kadının yoksulluk nafakası artırım talebinin reddi, müşterek çocuk Enes için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarının toplanan delillere, usul ve yasaya uygun düşmediği, müşterek çocuk Enes için takdir edilen aylık nafaka artış miktarının yetersiz olduğu, ayrıca dava dilekçesinde usulüne uygun talep edilmesine rağmen müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artış miktarına gelecek yıllar için talep gereği olumlu ve olumsuz karar verilmemesinin de hatalı olduğu anlaşıldığından; davacı kadının İlk Derece Mahkemesince verilen...

Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, davacı lehine takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine takdir edilen iştirak nafakası miktarları azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davacının bu iştirak ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, müşterek çocuklar için aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka attırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Hatice'nin velayetinin kendisine verildiğini, boşanma kararı ile kendisine 200,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak ve yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarına göre yetersiz kaldığından, yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL’ ye, müşterek çocuğun iştirak nafakasının aylık 250,00 TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

    için aylık 140 TL iştirak nafakasının, 250 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın dava dilekçesi ile iştirak ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Hükmün sonuç kısmında her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m.297-2). Yasal gereklilik böyleyken davalı-karşı davacı kadının iştirak ve yoksulluk nafakası talepleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2014/786 Esas ve 2014/795 Karar sayalı ilamı ile boşandıklarını ve bu kararla birlikte davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar Güneş ve Nazar lehine ayrı ayrı aylık 500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin şu anda çalışmadığını, rahatsızlığı nedeniyle halan yaşamakta olduğu Avusturya'da geçici emekli olduğunu ve yaklaşık 800 Euro civarında maaş aldığını, müvekkilinin kiralık evde ikamet ettiğini, mahkemece bağlanan nafakaların çok yüksek olduğunu, davalının ise ev sahibi olduğunu, kira vermediğini ve vefat eden babasından dolayı maaş aldığını belirterek, davalı lehine aylık 500,00 TL olarak bağlanmış bulunan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi kanaatte ise 250,00 TL'ye indirilmesini, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00'er TL olarak bağlanmış bulunan iştirak nafakalarının ise ayrı ayrı aylık 250,00'şer TL'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aile ve 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların boşandıkları, yoksulluk ve iştirak nafakası için 4.200.00.- YTL: değer gösterilerek 29.01.2007 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde menfi tespit davası açıldığı, davacının menfi tespit talebinde bulunduğu, uyuşmazlığın aile hukukunu ilgilendirdiği anlaşılmaktadır. Somut oluyda; iştirak ve yoksulluk nafakası nedeniyle menfi tespit talebinde bulunulduğuna göre, aile hukukundan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu anlaşılmakla, 4787 Sayılı Yasa uyarınca görevli mahkeme, Kayseri 1. Aile Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Kayseri 1....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 100 TL'den 300 TL'ye, yoksulluk nafakasının 150 TL'den 400 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın reddini dilemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ve tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakalarına yönelik indirme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL. ye çıkarılmıştır....

              Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide: "Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir" şeklinde açıklamalara yer verilmiş bulunmaktadır (Akıntürk, Turgut: Aile Hukuku, 2. cilt, İst. 2002, sh.294). TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

                UYAP Entegrasyonu