"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 10.05.2012 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla kendisine aylık 300.00 TL, müşterek çocuk için aylık 150.00 TL nafaka bağlandığını, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500,00 TL'ye iştirak nafakasının ise 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İşbu davada dava yığılması şeklinde müşterek çocuklar Hasret ve Sedat'ın velayetinin davalıdan alınarak babaya verilmesi ve çocuklar için bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması ile birlikte yoksulluk nafakasının kaldırılarak ödemelerinin geriye dönük olarak tahsilinin talep edildiği, dava yığılması şeklinde davaların açılması halinde başvurma harcı tek olmakla birlikte nispi harcın her bir dava için ayrı ayrı yatırılması gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından tek nispi harç üzerinden yargılamaya devam olunduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yapılan ödemelerin geriye dönük olarak tahsiline ilişkin dava yönünden davacı tarafa dava değerini bildirerek bildirdiği değer üzerinden nispi harcı ikmal etmesi için Harçlar Kanunu 30- 32 maddesine göre süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerecektir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin davasının reddine, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için tedbir, iştirak nafakası ile davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, davalı-davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, iştirak nafakaları yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk karara karşı davacı-davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuş, karar Dairemizin 2020/2444 esas ve 2020/3527 karar sayılı ilamı ile velâyeti...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen yoksulluk ve ortak çocuk için ödenen iştirak nafakalarının aylık 150.00 şer TL olduğunu, masraflar arttığından yetmediğini ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 500.00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 400.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk Yunus için hükmedilen aylık 100 TL iştirak nafakasının 150 TL daha artırılarak aylık 250 TL'ye çıkartılmasına; davacı için hükmedilen aylık 125 TL yoksulluk nafakasının, 125 TL artırılarak aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir. Mahkemece; kısa kararda; davacı için daha önce hükmedilen 125 TL yoksulluk nafakasının aylık 125 TL artırılarak 250 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk için daha önce hükmedilen 100 TL iştirak nafakasının aylık 150 TL artırılarak 250 TL'ye yükseltilmesine, iştirak ve yoksulluk nafakalarının bundan sonra her yıl üretici fiyat endeksi oranında artırılmasına karar verilmiş; gerekçeli kararda ise, her yıl üretici fiyat endeksi oranında artırılmasına ilişkin bir karar verilmemiştir....
Davada, boşanma ile hüküm altına alınan 25 TL iştirak nafakası ile 100 TL yoksulluk nafakasının ayrı ayrı 250 TL ye artırılması talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının 175’er TL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HUMK. nun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.400 TL nı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3–169 E- 235K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocukların ihtiyaçları gözetilerek davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar ... için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ayrı ayrı aylık 150,00’şer TL iştirak nafakalarının gelecek yıllarda ÜFE oranında artırıma tabi tutulmak suretiyle davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; “…Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi yoksulluk sınırında bulunan ve yoksulluk nafakası alan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının "Tedbir nafakalarının miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince tedbir nafakalarına yönelik verilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
Aile Mahkemesinin 26/06/2018 tarih 2016/506 Esas 2018/333 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Ömer Faruk'un velayetinin davacıya verildiğini, bu karar ile çocuk için 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak takdir edilen nafakanın günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucunda yetersiz kaldığını, ilgili karar ile müvekkili lehine de 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, müvekkilinin herhangi bir işte çalışmadığını, nafaka dışında başkaca bir gelirinin bulunmadığını, annesi ve çocuğu ile birlikte babasından miras kalan evde yaşadığını beyanla aylık 250,00 TL tutarındaki yoksulluk nafakasının 2000 TL tutarına 150,00 TL tutarındaki iştirak nafakasının 2000 TL ye çıkartılmasına , her iki nafaka miktarına da her yıl ÜFE artış oranı ile arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....