WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, aksi halde indirim yapılmasını talep etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı-davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile;karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, lehe hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının az oluşu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; kusur belirlemesi, velayet, aleyhe iştirak ve yoksulluk nafakasına karar verilmesi, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Davada; ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının 60 TL'den aylık 150 TL'ye, iştirak nafakasının 30 TL'den 250 TL'ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; "Davalının ekonomik durumu itibariyle nafaka artışını ödeyecek durumda olmadığı, işsiz olduğu herangi bir gelirinin bulunmadığı, omuzundaki rahatsızlıktan dolayı zorlayıcı işlerde çalışamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; TMK'nun 327/1 maddesinde "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır" hükmü TMK'nun 331 maddesinde de "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafakanın miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" hükmü getirilmiştir....

      Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin reddedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına, kadının kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının arttırılması davasına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması istemlerine ilişkindir. Her ne kadar, davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....

      Sınıf öğrencisi olduğu gerekçesi ile tarafların sosyal ekonomik duruma göre davanın kısmen kabulüne ve davacı lehine taktir edilen 800 TL yoksulluk nafakasının davalının yoksulluk durumu ortadan kalktığından dava tarihinden geçerli olmak üzere yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların her biri için taktir edilen 400 TL iştirak nafakasının nafakanın başlangıç tarihi ile dava tarihi arasında tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın azaltılmasını gerektirecek ölçüde olağanüstü değişim olmadığından iştirak nafakasının azaltılarak yeniden taktirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK.182/2)....

        Davacı, tarafların 2007 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile bağlanan nafakanın yetersiz olduğunu ileri sürerek, kendisi için yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye, müşterek çocuklar için de iştirak nafakasının aylık 400'er TL'ye yükseltilmesi istemiştir. Davalı yersiz açılan davanın reddini, karşı dava ile çocukların iştirak nafakalarının 125'er TL'ye indirilmesi istemiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarı yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise maddi ve manevi tazminat ile tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60'şar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına...

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından katılma yolu ile lehine hükmedilen tazminatların miktarı, ortak çocuğun velâyeti ile iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, davacı erkek lehine hükmedilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile yoksulluk nafakasına hükmolunmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İlk derece mahkemesince verilen hüküm davacı erkek tarafından velâyet ve tazminatların miktarı, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar ile tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları yönünden istinaf edilmiş olup davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, davalının yoksulluk nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar...

              Dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında boşandıkları, davalı lehine yoksulluk, müşterek çocuk lehine ise iştirak nafakasına hükmedildiği, oysa ki müşterek çocuğun 18 yaşını doldurduğu davalı eski eşin ise imam nikahı kıydırarak başka bir şahısla birlikte yaşadığı ileri sürülerek yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece; tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, delil olarak sunulan fotoğrafların ise ne amaçla çekildiğinin anlaşılmadığı, davalı kadını yoksulluktan kurtaracak bir gelirinin de bulunmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, iştirak nafakasının kaldırılması isteminin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar temyiz isteminin duruşmalı olarak incelenmesi talep edilmiş ise de, davanın niteliği gereğince istemin reddi gerekmiştir. ......

                hükümlerle bağlı oldukları, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumlarına göre, nafakaların azaltılmasını gerektirir ve tarafların iradesi dışında belenilmeyen olağanüstü bir değişim olduğu husunun davacı tarafça ispatlanamadığı, boşanma kararından sonra protokolle belirlenen iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının azaltılması için geçerli bir neden bulunmadığı, boşanma dosyasındaki taraflar arasında kurulan başlangıçtaki denge gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince hatalı değerlendirme ile, davanın kabulü ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının azaltılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacının sübut bulmayan davasının reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu