"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile Adana 3....
ve iştirak nafakalarının fazla olduğunu, velâyetin müvekkiline verilmesi gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, kendisinin reddedilen tazminat talepleri, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası, ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakaları ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur....
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı ile 2004 yılında boşandıklarını, kararla davacı için 80 TL yoksulluk, müşterek çocuklar için de 50'şer TL iştirak nafakası bağlandığını; aradan geçen zaman gözetildiğinde, nafakanın artırılması gerektiğini ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 750 TL'ye, iştirak nafakasının da 500 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, iştirak nafakasının da 200 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 14/05/2015 NUMARASI : 2015/355-2015/278 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm yoksulluk nafakasının kaldırılması ve birleşen iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması isteğine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kurulması ve yoksulluk ile iştirak nafakalarının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişki kurulması davasının reddine, iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakası talebine ilişkin dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Yoksulluk nafakasının artırımı davasının temyiz itirazlarına gelince, somut olayda artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....
Asiye Hukuk Mahkemesinin ....sayılı ilamı ile boşanmışlar, müşterek çocukların velayetleri davalı kadına verilmiş, kararda davalı ve çocuklar için herhangi bir nafakaya hükmedilmemiş ve bu karar 21.05.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı kadın tarafından 23.07.2004'de açılan dava ile müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 40 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Daha sonra davacı koca 25.01.2005 tarihinde çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması talebi ile dava açmış mahkemece dava kabul edilmiş, ne var ki bu gerekçeli karar taraflara usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve karar kesinleşememiştir. Son olarak davacı kadın tarafından 22.02.2012'de açılan dava ile çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 300 TL'ye arttırılması talebi ile açılan davada mahkemece davanın kısmen kabulüne nafakaların ayrı ayrı 100 TL'ye arttırılmasına karar verilmiş ve iş bu karar 21.06.2012 tarihinde kesinleşmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin davasının reddine, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar için tedbir, iştirak nafakası ile davalı-davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş, davalı-davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar, iştirak nafakası ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı, reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebi yönünden istinaf edilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı ve davalının 14.09.2006 tarihli mahkeme kararıyla boşandıkları, 1994 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacı anne için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 13.03.2009 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile iştirak nafakasının 180 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 240 TL ye yükseltildiği, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek yoksulluk nafakasının 600 TL'ye iştirak nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, iştirak nafakaları yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk karara karşı davacı-davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden temyiz kanun yoluna başvurulmuş, karar Dairemizin 2020/2444 esas ve 2020/3527 karar sayılı ilamı ile velâyeti...