Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf kendi adına yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk adına da iştirak nafakasının artırılmasını talep etmiştir. Davacı ve müşterek çocuk arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan kesinlik sınırı her biri açısından ayrı ayrı hesaplanır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve İştirak Nafakasının Artırılması-Nafakanın İndirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının artırılması" davası ile davalı tarafından açılan "iştirak nafakasının azaltılmasına" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (...) tarafından, kendi davasının reddi ve reddedilen nafaka artış miktarı üzerinden yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin...

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, boşanma davası ile eş için 500,00 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 1.000,00 TL iştirak nafakasına hükmedilerek her yıl TÜFE oranında artış yaptığını, gelir durumunda düşme olduğunu ve davalının çalışmaya başlaması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da 100,00 TL'ye indirilmesini, iştirak nafakasının da 250,00 TL'ye indirilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı ise davacının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının gelir durumunun asgari ücret düzeyinde olduğu ve nafaka ödemekte zorlanması nedeniyle yoksulluk nafakasının 100,00 TL'ye iştirak nafakasının 250,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiştir.Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Davalı vekili 03.12.2010 tarihli dilekçe ile davacının banka ve kredi kartı hesaplarının istenmesini talep etmiştir....

      Oysa tedbir nafakasının bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gözetilmeden yeniden tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan, iştirak nafakasına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken, bozmadan sonra verilen ikinci kararın kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden yönlerden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

        nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile dava tarihi itibari ile Kayseri 3.Aile Mahkemesinin 2008/243- 2009/112 E/K sayılı kararı ile müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 75,00 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, davacının müşterek çocuk yararına iştirak nafakası talebinin reddine, davacının fazla ödediğini iddia ettiği iştirak nafakasının istirdatı talebinin reddine, Davacının yoksulluk nafakasının istirdatı talebinin kabulü ile 1.689,76 alacaktan taleple bağlı kalınarak 100,00 TL' nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir....

        Davada, davalı babadan aylık 750,00 TL iştirak nafakasının tahsili talep ve dava edilmiş, davalı nesebi reddi davası açtığını, bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, küçüğün tarafların çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğinden sözedilerek davanın kısmen kabulü ile yıllık 225,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; taraflar arasındaki boşanma davası sırasında doğan küçüğün velayeti ile ilgili bir talep olmadığı ve karar verilmediği, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalı tarafından nesebin reddi davası açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının iştirak nafakası isteği, velayetin kendisine verilmesi isteğini de kapsar. Bu husus yerine getirilmeden ve daha önce de verilmiş bir karar bulunmadığından, velayet düzenlenmeden iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            Aile Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2020/453 esas ve 2022/167 karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Antalya 4....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, davacının müşterek çocuk 01/01/2006 doğumlu Eda Nur için Kayseri 2. Aile Mahkemesi 2016/845 Esas 2017/693 Karar sayılı ilamı ile verilen 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 850,00 TL olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının ekonomik durumunun oldukça iyi olduğunu, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının az olduğunu, müvekkili lehine yoksulluk nafakasının arttırılmasını, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılarak müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırımı istemiyle açılmıştır....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/07/2021 NUMARASI : 2021/129 ESAS 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının Arttırılması KARAR : Taraflar arasındaki  iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, davalı/davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi ,gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı taraf, dava dilekçesinde özetle; davalı ile Kırıkkale 2.Aile Mahkemesinin 2008/412 Esas-2008/426 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin tarafına verildiğini ve müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini, iştirak nafakasının son olarak aylık 400,00 TL olarak belirlendiğini, çocuğun şu anda 16 yaşında ve 10.sınıfa gitmekte olduğunu, mahkemece bağlanan aylık 400,00 TL nafakanın üzerinden uzunca...

            UYAP Entegrasyonu