nafakasının kaldırılmasına mümkün olmadığı takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi için karar verilmesi" yönünde istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Buna göre; davacı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman içinde müşterek çocuğun büyüdüğü, bunun doğal sonucu olarak ihtiyaçlarının da arttığı, nafaka yükümlüsü davacının ise ekonomik durumundaki değişikliklere kendisinin neden olması, hiç kimsenin kendi kusurundan hak elde edemeyeceği,bu haliyle müşterek çocuğun aradan geçen sürede ihtiyaçlarında azalma olması da söz konusu olamayacağından mahkemece müşterek çocuk lehine boşanma neticesinde hüküm altına alınan aylık 500 TL'lik iştirak nafakasının aylık 350 TL'ye indirilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. Hal böyle olunca mahkemece;aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarında azalma olamayacağı gözetilerek iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Sayılı ilamı ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi talebi ile davacı tarafça fazla ödendiği iddia edilen 3.683,25.-TL'nin faizi ile birlikte iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Öncelikle davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebi açısından yapılan değerlendirmede, tarafların boşanma tarihindeki gelir durumları ile işbu dava tarihindeki gelirleri arasında olağanüstü bir değişiklik bulunmadığı dosya arasında bulunan maaş bordrolarından anlaşılmıştır....
Somut olayda, kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının toplam miktarının ve iştirak nafakası yönünden ve artırılan iştirak nafakasının yıllık nafaka miktarı 5.390,00 TL'yi aşmadığından HMK 341/2.maddesi gereğince istinaf sınırı altında kalan nafakaya ilişkin karar kesin olmakla yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davacı-davalı erkeğin ödemelerin tenzili talebinin reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla davacı-davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; isnat edilen olguları kabul etmediklerini, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ekonomik durumunun kötüleştiğini belirterek asıl davanın reddine, iştirak nafakasının 1800 TL ye indirilmesine karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere nafakanın aylık 1000 TL artırılarak aylık 2500 TL'ye çıkarılmasına, karşı davanın reddine nafakanın yıllık ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı davacı vekili asıl davanın kabulünü, karşı davanın reddini, Davacı davalı vekili nafaka miktarını İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı davası, karşı dava ise iştirak nafakasının indirilmesi talebinden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde....Mahkemesi' nin ....sayılı ilamı ile davalı kadın için aylık 550 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar .... için ayrı ayrı aylık 350' şer TL iştirak nafakasının belirlendiğini, aradan 4 yıla yakın zaman geçtiğini, bu süre içinde davacının çalışmadığını, şu anda asgari ücret aldığını, yeniden evlendiğini, 2. evliliğinden çocuğu olduğunu; davalının ise, bir anaokulunda çalışmaya başladığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, mümkün olmadığı takdirde yoksulluk nafakasının 100TL' ye, iştirak nafakalarının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli kararı ile asıl dava yönünden yoksulluk nafakasının kaldırılması için öncesinde hükmedilmiş bir yoksulluk nafakası olması gerektiğini, bunun yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi için dava şartı olduğunu, dayanak boşanma kararında yoksulluk nafakasının bulunmadığını, yoksulluk nafakasının zaten evlenmeyle kendiliğinden kalkacağını, birleşen dava yönünden ise iştirak nafakası para biriminin sabit kura bağlanması veya Türk Lirasına çevrilip azaltılmasının talep edildiğini, boşanma 07.02.2018’de kesinleştiğini, o tarihte ABD dolarının 3.77 TL dava tarihi olan 8.7.2019’da ise 5.72 TL olduğunu, Doların Türk Lirası karşısında % 66 değer kazanmışsa da, tacir olan davacı için ülkemiz ekonomik koşullarındaki değişimlerin öngörebilir olduğunu, yabancı paranın Türk Lirası karşısında enflasyon oranında değerlenmesinin olağan dışılığını yitirdiğini, tarafların boşanmayı sağlamak için bu nafakayı ödemeyi kabul ettiğini...
C... işletmesinin işleticisi olarak yazılı basında röportaj verdiği, işletmeyi boşandıktan sonra açtığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davacının gelirinde, azalma olmadığı, davacının belirtilen miktar nafaka taahhüdü ile, müşterek çocuğun eğitim ve öğrenimi ile sosyal yaşantısının, şekillendirildiği gerekçesiyle iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/753 Esas - 2016/793 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 200,00 Euro iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL'ye indirilmesi ile dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Müşterek çocuk Talia Elif Şanlı yararına Seydişehir 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/753 Esas - 2016/793 Karar sayılı ilamı ile hükmedilen aylık 200,00 Euro iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL'ye indirilmesi ile dava tarihinden itibaren aylık 800,00 TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Müşterek çocuk Talia Elif Şanlı yararına Seydişehir 1....