"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 200.00.-TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar ... için ödenen aylık 150.00.-şer TL iştirak nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının 350.00.-TL'ye, iştirak nafakalarının 250.00.- şer TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin talebin reddine, iştirak nafakasının 300.00....
Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek, iştirak nafakasının 200TL'ye yoksulluk nafakasının ise aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK'nun 175.maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. 176/4.maddesinde ise; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." denilmektedir....
B.Kuru 23.baskı; İst 2012/sh. 646) Bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK nun 370/2 maddesi anlamında "Hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından hükmün 2. fıkrasında yeralan ; "...takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının 250,00 TL artırılarak 400,00 TL iştirak nafakasının..." ifadelerinin çıkarılarak yerine; "...takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 250,00 TL artırılarak 400,00 TL iştirak nafakasının..." ifadelerinin yazılması ve hükme 5. fıkra olarak; "1.500.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine" ifadesinin eklenmesi sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2015/14 esas ve 2016/86 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar yararına ise aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini belirterek davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesine, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile Antalya 3....
Hâkim, istem halinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödenebileceğini karara bağlayabilir (TMK. m 182/3, 330/3). Somut olay bakımından, hükmedilen iştirak nafakasının ve ÜFE oranında artışın hangi tarihten başlayacağına yer verilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Ayrıca; Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir. Mahkemece, takdir edilen nafaka miktarının her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına denilerek, hükümde çelişki ve karmaşa oluşturulmuştur. Bu sebeple, mahkemenin bu konudaki uygulaması isabetli bulunmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; asıl davanın kısmen kabulü ile çocuk Koray için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 500 TL'ye yükseltilmesine, tefe/tüfe oranında artırılmasına, çocuk Giray için iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile çocuk Giray'ın velayetinin babaya verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuk Koray'ın velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine, çocuk Giray için takdir edilen iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuk Giray için verilen iştirak nafakasının kaldırılmamasını asıl davada vekalet ücretini istinaf etmiştir....
Yukarıda da açıklandığı üzere eldeki dava anne tarafından iştirak nafakasının artırılması olarak açılmış olup, ergin olan çocuk tarafından davacı sıfatıyla usulüne uygun harcı yatırılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Bunun yanında davacısı ve koşulları farklı olan anne tarafından açılan iştirak nafakasının artırılması davasının, çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına dönüşmesine de usulen olanak yoktur. Bu nedenle, müşterek çocuk için yardım nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. (Emsal Yargıtay 3....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Asıl davada, yardım nafakasının artırılması; (birleşen dava yönünden, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 5.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davacı-davalının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, davalı- davacı lehine hükmedilen aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL indirilmesine, davalı-davacının müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırılması talebin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren aylık 200 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınıp davalı-davacıya verilmesine karar verilmiş ve hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.12.2016 tarihli ve Esas 2016/8198, Karar 2016/13831 sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakasının bir miktar az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....