Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası kapsamında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının 300 Euroya indirilmesine, Mahkeme tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması hususunda gerekli kanaat oluşmaması halinde yoksulluk nafakasının 100 Euroya indirilmesine, katılım nafakasının 300 Euroya indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, velayetin değiştirilmesine dair kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren ortak çocuk yararına davalıya verilmek üzere hükmedilen iştirak nafakasının kendiliğinden kalkacağının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

    E…….. tarafından işlemiş tedbir nafakası ile faizinin ve takip sonrasında müşterek çocuklar için 16.4.2008 tarihinden itibaren 450 TL (toplam) ve kendisi için yine aynı tarihten itibaren 200 TL tedbir nafakasının tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Borçlunun mahkemeye başvurusu, tedbir nafakasının ilamlı takibe konu edilemeyeceği, tedbir nafakasının ilamsız takibe konu edilmesi gerekmekte olup, hüküm kesinleştikten sonra ise kesinleşen ilamla birlikte yoksulluk ve iştirak nafakası adı altında istenmesi gerektiğini, çocuklardan M……. ve K……..'in takipten önce reşit olduklarını, çocuklar için ne zamana kadar tedbir ve iştirak nafakasının devam edeceğinin açıklanmadığını, istenen faizin başlangıcı ve talep edilen nafakaların hangi aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle takibin iptali istemi ilişkindir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; '' Davacı vekili müşterek çocuklar lehine hüküm altına alınmış bulunan iştirak nafakasının indirilmesi, davalı lehine hüküm altına alınmış bulunan yoksulluk nafakasının ise kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Müşterek çocukler T1 ve Merve Gamze Kayabaş'a iştirak nafakasının tayin olunduğu 2015 yılından bu yana dört yaş büyümüş, infak/iaşe/eğitim giderleri artmıştır. Keza davacının katkı yükümlülüğü devam etmektedir. Nafaka meblağı,davacının belirlenen ekonomik durumu ile orantılıdır. Bu nedenle iştirak nafakasının azaltılması isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine gelince; nafakanın hüküm alındığı tarihte davalının çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı belirlenmiştir. Boşanma ve nafaka tayini sonrasında ise davalının çalışmaya başladığı keza SGK kaydının sonlandığı 30/11/2018 tarihine kadar çalışma yaşamının devam ettiği,bu ay itibari ile 12.000....

      Davada, davalı babadan aylık 750,00 TL iştirak nafakasının tahsili talep ve dava edilmiş, davalı nesebi reddi davası açtığını, bekletici mesele yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, küçüğün tarafların çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğinden sözedilerek davanın kısmen kabulü ile yıllık 225,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; taraflar arasındaki boşanma davası sırasında doğan küçüğün velayeti ile ilgili bir talep olmadığı ve karar verilmediği, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra davalı tarafından nesebin reddi davası açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacı kadının iştirak nafakası isteği, velayetin kendisine verilmesi isteğini de kapsar. Bu husus yerine getirilmeden ve daha önce de verilmiş bir karar bulunmadığından, velayet düzenlenmeden iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Yoksulluk nafakası yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde yoksulluk nafakası yönünden bir isabetsizlik görülmeyerek davacı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi gerekir.İştirak nafakası yönünden ise; davacı vekilinin iştirak nafakasının arttırılması yönündeki temyiz talebinin kabulü ile mahkemece nafakanın her yıl TEFE oranında arttırıldığı için davacının iştirak nafakasının arttırımı talebinin yazılı gerekçe ile reddedilmesi uygun görülmeyip, iştirak nafakasının mahkeme tarafından tespiti ve hüküm altına alınması gerekli olup, hüküm bu yönü ile bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma davası ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 250 TL'den 500 TL'ye çıkartılmasını istemiştir. Davalı, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ve bu miktarı ödeyecek ekonomik gücü olmadığı belirterek davanın reddini talep etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/19 E. - 2012/87 K. sayılı, 13.03.2012 tarihli kararı ile hükmedilen 350,00 TL iştirak nafakasının tahsili amacıyla mahkeme kısa kararı ibraz edilerek borçlu aleyhine 13.03.2012 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, daha sonra alacaklı tarafından iştirak nafakasının artırılması davası açılarak ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) 2013/47 E., 2013/188 K. sayılı 24.09.2013 tarihli kararı ile iştirak nafakasının 700,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesi üzerine, bu ilama istinaden bu kez borçlu aleyhine aynı takip dosyasından 31.10.2013 tarihinde ilamlı icra takibine devam edildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine hükmün Yargıtay 3....

                çocukların velayetinin davacı anneye bırakılmış, davalının ise çocuklar için 250,00’şer TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırımlısı istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu