Davalılar vekili yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin haksız olduğunu, çocuklardan İrem için verilmiş bir nafaka kararının olmadığını, Sinem' in ise asgari ücretle çalıştığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Birleşen dosyada davacı ... vekili; müvekkilinin anne ve babasının boşandığını, boşanma ile müvekkili yararına 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra mahkeme kararı ile iştirak nafakasının 300 TL ye çıkarıldığını, ödenen 300 TL nafakanın az olduğunu, müvekkilinin halen üniversite öğrencisi olduğunu belirterek müvekkiline ödenen iştirak nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "A-) Davacı karşı davalı T1 davalı karşı davacı T4 aleyhine açmış olduğu iştirak nafakasının artırılması davası yönünden; Asıl Davanın; 07/01/2021 tarihli itibari ile; HMK'nın 150. maddesi hükmü uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE, B-) Davalı karşı davacı T4'ın davacı karşı davalı T1 aleyhine açmış olduğu iştirak nafakasının azaltılması davası yönünden; Karşı Davanın KISMEN KABULÜ ile; Isparta 1. Aile Mahkemesinin 2017/706 esas, 2019/300 karar sayılı dosyası ile müşterek çocuk Yiğit Can Oral yararına takdir edilen 700,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 18/09/2020 itibari ile 150,00 TL indirilerek, aylık 550,00 TL olarak karşı davacıdan alınarak, karşı davalı T1'a verilmesine, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ karşı davalı kadın hükmün; iştirak nafakasının azaltılmasına ilişkin karşı dava yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
GEREKÇE : Dava, iştirak nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; müşterek çocuklardan 28/02/2002 doğumlu Muhammet Kerem'in 28/02/2020 tarihi itibariyle ergin olduğu, müşterek çocuk 16/11/2008 doğumlu Meryem yönünden ise davacı tarafça ileri sürülen sebeplerin iştirak nafakasının azaltılması nedeni olarak kabulüne olanak bulunmadığının anlaşılması karşısında, şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla davacının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının azaltılması istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi "nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6100 sayılı HMK'nın 341/2 maddesine göre karar tarihi itibariyle miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar karar tarihi itibariyle 17.830 TL' dir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı taraf müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının azaltılmasını talep etmiştir....
İrad şeklinde ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının azaltılması yönünde talepte bulunulmasının iyiniyet, doğruluk, dürüstlük ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacağı da açıktır. Bu durumda mahkemece, iştirak nafakasının indirilmesine yönelik davanın reddine karar verilmesinde ve red gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....
Aile Mahkemesinin 2018/683 esas 2018/630 karar sayılı ilamı ile karar verilen 1.000 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere kaldırılmasına, müşterek çocuk Cansu için karar verilen iştirak nafakasının kaldırılması yönünden davacının davasının reddine, müşterek çocuk Cansu için karar verilen 2.000 TL iştirak nafakasının indirilmesi yönünden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili; iştirak nafakasının kaldırılması aksi halde indirilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir. İlk derece mahkemesinin davacının iştirak nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davasının reddine dair karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2015 NUMARASI : 2013/690-2015/4 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili 02.12.2013 tarihli dava dilekçesinde; en son 2011 yılında artırılan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 200 TL'den 300 TL'ye, 2 çocuk için iştirak nafakasının 250'şer TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; asgari ücretle çalıştığını, kredi borcu bulunduğunu, davacının daha iyi durumda olduğunu, nafakayı kredi çekip ödediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının 175 TL'ye, iştirak nafakasının ise, müşterek çocuk ... için 175 TL'ye, ... için 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından, süresi içerisinde, temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırımına ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Gözlem İrena'nın velayetinin davacı anneye verildiğini, davacı müvekkil için aylık 250,00- TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk için aylık 200,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra Çal Asliye Hukuk Mahkemesi 06/03/2018 tarih, 2016/167 E. Ve 2018/135 K. Sayılı ilamı ile müvekkil lehine yoksulluk nafakası 100- TL arttırılarak 350,00- TL, müşterek çocuk yönünden ise 200,00- TL iştirak nafakasının 100,00- TL arttırılarak 300,00- TL nafaka verilmesine hükmedildiğini, müşterek çocuk sağlık giderleri olduğu ve sürekli tedavi görmesi gerektiğini belirterek yoksulluk nafakasının 1.000,00- TL ye ve iştirak nafakasının 750,00- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2015 NUMARASI : 2014/614-2015/172 Taraflar arasındaki yoksulluk-iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; aylık 400 TL olan yoksulluk nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını, çocuklar Sude ve Sevde için hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakasının 450'şer TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı dilekçesi ile; davanın reddini istemiş olmadığı takdirde TEFE-ÜFE oranında artırım yapılmasını ve her yıl bu oranlarda artırım kararı verilmesini talep etmiştir....