Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/06/2012 tarih 2012/365 esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma sonucunda tarafına 200,00 TL iştirak nafakası bağlandığını, ancak artık çalışma imkanı kalmadığını, ihtiyaçlarının arttığını, mahkeme kararının üzerinden 7 yıl geçtiğini, müşterek çocuğun boşanma hükmünün ardından geçen zaman içerisinde liseye başladığını, ihtiyaçlarının değişip çoğaldığını, müşterek çocuğun sadece aylık servis parasının 200,00 TL olduğunu, çocuğun her türlü masrafının davacının yaptığını, davacının gerek kendi ihtiyaçlarını gerekse çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için borç bulmaya çalıştığını, yaşanan tüm zor sürecin ardından hala davacının düzenli bir işinin olmadığını, yeme-içme, barınma, ısınma gibi asgari ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlandığını, 200,00 TL iştirak nafakasının zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, 200,00 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden başlamak üzere ile aylık 1000,00 TL 'ye arttırılmasına, takdir edilen nafakanın her yıl enflasyon...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile çocuk için hükmolunan 300 TL iştirak nafakası dava tarihinden itibaren 1000 TL artırılarak 1300 TL'ye yükseltilmesine, her yıl üfe oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulünü istinaf etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Konya 3 Aile Mahkemesinin 2018/1539 Esas- 2020/357 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 17/06/2020 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı 300,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır....
TMK.182/2 maddesine göre " velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı yasanın 328/1 maddesine göre de; " ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." (TMK....
Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi). TMK.'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece; daha önceden hüküm altına alınan 150 TL iştirak nafakasının aylık 175 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1)....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuk için hükmedilen ve dava tarihi itibariyle fiilen aylık 1.000 TL olarak ödenen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 2.000 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunmuştur. Davacı vekili verilen kararı; takdir edilen nafaka miktarının müşterek çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini belirterek istinaf etmiş, talep gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vererek, mahkeme kararının onanmasını, istinaf gerekçelerinin reddini talep etmiştir. Dava; müşterek çocuk için ödenmekte olan iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". TMK.nun 330.maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir. ./.. -2- TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir. Söz konusu hüküm gereğince; nafaka miktarının yeniden belirlenmesi için aradan uzunca bir zamanın geçmesi gerekli olmayıp, tarafların gelirlerinde veya küçüklerin ihtiyaçlarında artış olması halinde her zaman artırım istemi ile dava açılabilir. İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....
Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK'nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; artırımı talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının 13/02/2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile belirlendiği, eldeki artırım davasının ise 28/12/2021 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, davalının ise; çiftçilikle uğraştığı aylık 4.000- 5.000 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
(TMK.nun 329/.... maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/.... maddesi) Somut olayda, yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırımasında davacı babanın reklam sektöründe asgari ücretle çalıştığı davalı annenin halı toptancısında vasıfsız işçi olarak çalıştığı ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; ... yıldan fazla bir zaman önce taktir edilen iştirak nafakasının çocukların ihtiyaçlarının artması enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmesi hususları gözönünde bulundurularak uygun bir miktarda artırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin talebin reddedilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen nafaka miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....