"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2015 NUMARASI : 2015/13-2015/179 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde 2008 doğumlu müşterek çocuk Mustafa'nın velayetinin davacıya verildiğini, boşanma sonrası 2013 yılında açılan iştirak nafakası davası ile müşterek çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre, çocuğun yaşı, okula başlayıp ilkokul 1.sınıfta eğitim görmesi gibi nedenlerle hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, müşterek çocuk için 200 TL olarak belirlenen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk müşterek çocuk.... için iştirak nafakasının aylık 400,00 TL'ye, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500,00 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... 2.Aile Mahkemesinin 13.12.2004 tarih ve 2004/297-179 E.K. sayılı kararı ile boşandıklarını, 1998 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığını ve müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz kaldığını belirterek, 100 TL olan nafakanın 1.000 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 350,00 TL'ye çıkartılmasına, davacı kadının faiz talebinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına ve reddedilen faiz taleplerine yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. TMK' nun 182/2. maddesine göre boşanma veya ayrılık vukuunda velayet kendisine verilmeyen eş, küçük çocuğun bakım ve eğitim giderlerine ”gücü” oranında katılmak zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....
Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, , müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi ,davalı babanın da ortak çocuğun bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de artış miktarının çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre fazla olduğu, aylık 600,00 TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu kabul edilerek, davalının istinafının kısmen kabulü, davacınınkinin ise reddiyle iştirak nafakasının aylık 450 TL artırımı ile 600,00 TL olarak belirlenmesine...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/200 Esas- 2011/520 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 07/02/2012 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesinin nafaka artırımına dair 2018/58 esas 2018/134 karar sayılı kararı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda, dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2009 doğumlu olduğu, davacı kadının çalışmadığı gelirinin bulunmadığı, davalının ise bahçıvan olup aylık 6500 TL (kendi tanığının beyanıyla) gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile müşterek çocuklar Vesyel ve Ali Baykara için 250 'şer TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 1.000 'er TL ye çıkartılmasına, her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Konya 2. Aile Mahkemesinin 2015/ 224 Esas - 2015/435 Karar sayılı kararının incelenmesinden, tarafların boşanmasına karar verildiği, müşterek çocuklarının velayetinin anneye verildiği, müşterek çocuklar için 250'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiği,kararın 09/02/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
(TMK. nun 329/1.maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi)TMK.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; gerek dosya arasında bulunan tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile ilgili yapılan araştırma yazıları, gerekse taraf ve tanık beyanı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, en son nafaka artırımı tarihi ile değişen ekonomik koşullar, müşterek çocuğun geçimi için gerekli nafakanın miktarı, ve 4721 s. TMK' nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, müşterek çocuk için takdir edilen 250 TL iştirak nafakasının iş bu dava tarihinden itibaren 500 TL arttırılarak aylık 750 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; nafaka artışının yetersiz olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Tüm dosya kapsamı ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 327/1 nci maddesine göre"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır.", Yine aynı yasanın 330/1 nci maddesine göre de"...Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.". Velayet kendisinde olmayan taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası artırımı belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisinde olan tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....