Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 900,00 TL artırılarak aylık 1.250,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 10.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Medine Hira'nın aylık 350,00 TL olan iştirak nafakasının 650,00 TL artırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye yükseltildiği ve bu çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 7.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Hasan'ın aylık 400,00 TL olan iştirak nafakasının 700,00 TL artırımı ile aylık 1.100,00 TL'ye yükseltildiği ve bu çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 8.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının mahkemece belirlenen nafakaları keyfi olarak süresinde ve tam ödememesi nedeniyle nafakaların tahsiline yönelik icra takibi yapıldığını, davacının, müvekkilinin çalıştığını bilerek yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, davacının anlaşmanın üzerinden çok uzun bir zaman geçmeden kabul ettiği nafaka miktarlarının azaltılması yönünden bu davayı açtığını, nafakanın indirilmesi ve kaldırılmasının hakkaniyete uygun olmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; '' Davacı vekili müşterek çocuklar lehine hüküm altına alınmış bulunan iştirak nafakasının indirilmesi, davalı lehine hüküm altına alınmış bulunan yoksulluk nafakasının ise kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Müşterek çocukler T1 ve Merve Gamze Kayabaş'a iştirak nafakasının tayin olunduğu 2015 yılından bu yana dört yaş büyümüş, infak/iaşe/eğitim giderleri artmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2022/988 ESAS 2023/169 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aylık 400,00- TL olan yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Meryem Sude'nin 350,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye, müşterek çocuk Amine'nin 300,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL’ye yükseltilmesini ve bu nafakaların her yıl TÜİK'in belirlemiş olduğu ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir....
Her ne kadar davacı vekili ÜFE oranlarında meydana gelen olağanüstü artış nedeniyle dava tarihi itibariyle iştirak nafakasının 3.587,00 TL'den 4.490,00 TL'ye çıktığını, bu artışın olağanüstü olup, nafakanın tekrar 3.587,00 TL'ye indirilmesini talep etmiş ise de; tarafların boşanmalarına ve iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin ilamlarda nafakanın gelecek yıllarda artışına ilişkin bir hüküm bulunmadığı halde davacı taraf 27/11/2018 tarihinde Manisa 1....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 400.00.- TL yoksulluk, 600.00.- TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece; oluşturulan hükümde ortak çocuk yararına olan iştirak nafakasının artacağı tarih belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artışına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; artışın hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
in üniversitede Spor Yönetimi bölümü 1. sınıfta eğitimine devam ettiğini, eğitim ve benzeri masrafları olduğunu ileri sürerek kendisi için hükmedilen 220 TL'lik yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye; müşterek çocukları .... için hükmedilen 225 TL'lik iştirak nafakasının ise aylık 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne,....2. Aile Mahkemesinin 2005/969 esas, 2008/856 karar sayılı ilamı ile davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 280,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL' ye yükseltilmesine; davalı ... için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava; yoksulluk nafakası artırım ve yardım nafakası istemine ilişkindir....
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarihten (....01.2001) itibaren nafaka artırımı yapılması gerekirken iş bu nafaka artırım davasının açıldığı tarihten (28.05.2012) itibaren nafaka artırımı yapılmak suretiyle davacı lehine az miktarda nafaka takdir edilmesine sebebiyet verilmiştir ve bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece “yoksulluk nafakasının kesinleştiği ........2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması” suretiyle dengenin sağlanması gerekirken belirtilen şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı ve davalının Mahkememizin 2009/306- 2010/204 Esas-Karar sayılı kararı ile boşandıkları çocuk ve kadın yönünden hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ödenmesi gereken miktar itibariyle fahiş olmadığı gibi davacının da müşterek çocuğun eğitim ve bakım giderlerini gücü oranında katılması gerektiği davalının da bir gelirinin olmaması nedeniyle boşanma sonucu yoksulluğa düştüğü, kaldı ki daha önce hükmedilen iştirak nafakasının müşterek çocuğun 17 yaşında olması sebebiyle ihtiyaçlarını karşılamaya halihazırda dahi yetmeyeceği, gerek iştirak gerekse yoksulluk nafasının miktar ve şartlar itibariyle nafakaların kaldırılması ve indirilmesi şartlarının davacı yararına oluşmadığından talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılı davanın REDDİNE" karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 350'şer TL iştirak nafakasının 650'şer TL artırılarak, 1.000'er TL'ye çıkartılmasına, aylık 400 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 700 TL artırılarak 1.100 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş; Davacı vekili, nafaka artış miktarlarını istinaf etmiştir. Davalı vekili, davanın kabulünü, nafakalara yıllık ÜFE-TÜFE kadar artış yapılmasına karar verilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı isteminden ibarettir. İştirak nafakası bakımından: HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2015 NUMARASI : 2014/615-2015/213 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Hükmü cevapla birlikte temyiz eden davalı taraftan temyiz harçlarının alınmadığı anlaşılmış ancak dilekçenin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği tespit edilememiştir....