WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TOKAT AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2014 NUMARASI : 2014/300-2014/626 Taraflar arasında görülen asıl davada iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı davada iştirak ve yoksuluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.07.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Ortak çocuklar yönünden kaldırılması istenen iştirak nafakası miktarının (300x12=3600,00 TL) kararın kesin olması nedeniyle HMK'nın 341/2. ve 346. maddeleri gereğince davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davacının iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin kesin karara yönelik olması sebebi ile reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin ise karar usul ve yasaya uygun olduğundan HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    nafaka ödemesinin hakkaniyete uygun olmadığını, müşterek çocuk adına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması talebin kabul görmemesi halinde ise azaltılması gerektiğini, davalı taraf adına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması bu talebimizin kabul görmemesi halinde nafakanın azaltılması gerektiğini, haklı davalarının kabulüne, davalı taraf adına ödemekle yükümlü olunan yoksulluk nafakasının kaldırılması, mahkeme aksi kanaatte ise indirilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    , toplam ödenen 14.000 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL doğum masrafının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....

    Davada, boşanma kararı ile davalı kadın lehine bağlanan 200 TL yoksulluk nafakası ve müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının davacının işten çıkarılması nedeniyle indirilmesine karar verilmesi istenilmiş, son celsede nafakanın kaldırılması istenilmiştir. Davalı hem kendi, hem de müşterek çocuk için tayin edilen nafakanın, davacının tazminat ödeyeceği bu nedenle ödeme gücü kalmayacağı için kaldırılmasını kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı için tayin edilen aylık 200 TL yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Tuğrul için tayin edilen aylık 100 TL iştirak nafakasının tarafların sulhleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 17.11.2009 tarihli celsede davacı, davalı ile anlaştığını ileri sürerek çocuğu ve davalının nafakasının kaldırılmasını istemiştir....

      Mahkemece; müşterek çocuk Sedat lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilerek davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının davalının tüm yıl asgari ücret düzeyinde geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Mahkemece de kabul edildiği gibi davalının bir başkasıyla evliymiş gibi yaşamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle nafakanın kaldırılmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

        çocuğun nafakasını ödeme gücünün de olmadığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini istemiştir....

        mevcut iştirak nafakası miktarını ödemesinin ekonomik durumunun kötüye gitmesi nedeniyle bir hayli zorlaştığını, tüm bu sebeplerle daha önce hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılması talep ve dava etmiştir....

        (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk iştirak nafakasının kaldırılması-indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, eş için 700,00 TL olan yoksulluk nafakasının ve çocukları için 300,00 TL olan iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası 600,00 TL'ye; iştirak nafakaları ise 250,00'şer TL'ye indirilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan asıl davada; iştirak nafakasının 18 yaşını dolduran davalı yönünden kaldırılması, davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan karşı davada iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamı talep ve dava edilmiştir.Mahkemece hem asıl davanın, hem karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı (k.davalı) ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-TMK.nun 328/1.maddesi hükmü gereğince “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.”...

            UYAP Entegrasyonu