Bunun dışında, HUMK hükümlerine göre, bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte olan ve kesin olarak karara bağlanacak bulunan bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme, o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. Çocukla baba arasındaki soybağı ilişkisi, iştirak nafakasının ve çocuk reşit olmakla yardım nafakasının saptanmasında öncelikle araştırılması gereken bir husus olup, mahkemece nesebin reddi davasının sonuçlaması, bakmakta olduğu iştirak nafakası davası için bekletici mesele yapılmalıdır. Aksi düşünce ve yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı erkek tarafından açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmadığından yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin hüküm kesinleşmiştir. Davacı erkek dava dilekçesinde; davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yanında müşterek çocuk ile davalı anne arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinde bulunmuştur. Bu talep ayrı harca tabidir. Dava açılırken yatırılan başvurma harcı bu isteği de kapsar. Mahkemece, bu taleple ilgili maktu karar harcının Harçlar Kanununun 30- 32. maddeleri gereğince tamamlanması için davacı erkeğe süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde işin esasına girilerek bir karar verilmesi, harcın yatırılmaması halinde ise Harçlar Kanununun 30. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde hareket edilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Kaldırılması-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Temyize konu kararda hükmedilen nafakaların miktarı karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362\l-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının artırımı ve şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine dairdir. İştirak nafakasının aylık 750 TL sına çıkarılmasına dair karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillere, müşterek çocuğun yaşına, dosya kapsamına dahil edilen sosyal inceleme raporu içeriğine ve çocuğun üstün menfaati nazara alındığında belirlenen şahsi ilişkinin yeterli düzeyde olduğu, baba ile çocuk arasında duygusal bağın kurulmasını sağlamaya, babanın babalık duygularını tatmin etmeye yeterli ve elverişli olduğu, davacının davasında haklı olduğu, bir vekil ile temsil edildiği, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
yaşadığı, dava dilekçesinde belirli bir okuldan bahsetmediği, ortak çocuğun gideceği okulun belirlenmesi yetkisinin velâyetin tevdii edildiği tarafa ait bir yetki olduğu göz önüne alınarak ortak çocuğun gideceği okulun belirlenmesi talebinin reddine karar verilmesinin gerektiği; eğitim masrafları için ödenecek paranın belirlenmesi talebine ilişkin olarak;davalı birleşen davacının ortak çocuk lehine ödeyeceği iştirak nafakasının belirlenmiş olduğu, çocuğun sağlık, bakım, eğitim vs. tüm masraflarının iştirak nafakası kapsamında yer aldığı, nitekim davacı birleşen davalı tarafça da esas dava ile eğitim giderlerinin karşılanması için iştirak nafakasının artırılmasının talep edildiği ve bu konuda değerlendirme yapıldığı, iştirak nafakasının çocuğun giderleri için yeterli olduğu kanaatine varıldığı, eğitim masraflarının da iştirak nafakası kapsamı olduğu gözetilerek eğitim masrafları için ödenecek tutarın belirlenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davaların ayrı...
için 750,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının nafaka bedellerini halen ödediğini belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmaması halinde iştirak nafakasının aylık 300,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; davacı-davalının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması talebinin kısmen kabulüne, davalı- davacı lehine hükmedilen aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL indirilmesine, davalı-davacının müşterek çocuk için iştirak nafakasının artırılması talebin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren aylık 200 TL iştirak nafakasının davacı-davalıdan alınıp davalı-davacıya verilmesine karar verilmiş ve hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.12.2016 tarihli ve Esas 2016/8198, Karar 2016/13831 sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakasının bir miktar az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırımı/yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-k.davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4.50TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...
Somut olayda; kaldırılması istenilen nafakaların 15.03.2013 tarihinde kesinleşen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 23.12.2014 tarihinde ise aradan geçen yaklaşık iki buçuk yıllık sürede davacının aylık ortalama gelirinde önemli bir değişiklik olmadığı, davalı Şaduman’ın aylık ortalama gelirinin ise hala asgari ücretin altında olduğu kanaatine varılarak, sonuç olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin TMK 176’ncı maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmasında ve müşterek çocuk Hülya’nın, dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğu gerekçesiyle; hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalktığının tespitine yönelik hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir....