Ancak, mahkemece oluşturulan hükümde; iştirak nafakasının artırılmaya başlanacağı tarih belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; artışın hangi tarihten itibaren başlayacağının belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, masrafların arttığını ,paranın alım gücünün azaldığını ileri sürerek aylık 250.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 500.00.- TL ye, aylık 350.00.- TL olan iştirak nafakasının 700.00.- TL ye yükseltilmesine ve nafakaların her yıl artması için oran belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına yüksek yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca, mahkemece oluşturulan hükümde; iştirak nafakasının hangi tarihten itibaren artırılmaya başlanacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.- 15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, iştirak nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; bu tarihin belirsiz bırakılması da usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava tarihinden itibaren aylık 1200,00-TL olan tedbir nafakasının aylık 300,00-TL arttırılarak aylık 1.500,00-TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı (karşı davacı ) vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı (karşı davacı vekilinin ) sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Uyuşmazlık asıl davada iştirak nafakasının artırılması , karşı davada iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2009/469 Esas 2011/209 Karar sayılı boşanma ilamıyla davacı ... adına hükmedilen 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk İshak adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına; davacı müşterek çocuk ... adına hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılarak devamına, nafaka miktarlarının gelecek yıllarda hangi oranda artırılacağının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne, davacı ...'nın yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk İshak adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, aylık 200,00 TL iştirak nafakasının aynen devamına, davacı ... adına iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine, Sakarya 2....
yoksulluk nafakasının 1.000 TL müşterek çocuklar için de 500'er TL'den toplam 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Diğer taraftan, her dava açıldığı tarih itibariyle karara bağlanır. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK'na göre, nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, nafakaya dair talepler hakkında, dava tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde karar verilmesi gerekir. Somut olayda; iştirak nafakasının artırılmasına yönelik asıl dava; 12.04.2011 tarihinde açılmıştır. İştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkin dava ise 20.03.2012 tarihinde açılmış, 31.05.2012 tarihli kararla iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkin asıl dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece; dava tarihinden geçerli olmak üzere nafakaların indirilmesine karar verilmiştir. Oysa, nafakaların indirilmesine, birleşen dosyanın açıldığı 20.03.2012 tarihinden itibaren karar verilmesi gerekirdi....
(TMK.330/....maddesi) Dosya içeriğinden; taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırılması davasının 04/.../2007 tarihinde açıldığı, bu davanın ise ....09.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Artırılması istenen nafaka 04/.../2007 tarihindeki koşullara göre verilmiş olup, bu davanın açıldığı ....09.2012 tarihine kadar geçen süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme ve gelişme olduğu açıktır. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, en son artırımdan itibaren geçen süre dikkate alındığında; nafakanın en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı-karşı davalı taraf; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasını; davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir...
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/105-2015/323 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; kendisi için ödenen 250.00.- TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk Aynur için ödenen 200.00.- TL iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 450.00.- TL'ye, iştirak nafakasının 350.00.- TL'ye yükseltilmesine ve nafakalara ileriki yıllarda artış oranı uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının 450.00....