, müşterek çocuk Fatih lehine hükmolunan 100,00 TL iştirak nafakasının 300,00 TL daha artırılarak, aylık 400,00 TL'ye, kendisi lehine takdir edilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının 350,00 TL daha artırılarak, aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile daha önce hükmedilen 275 TL yoksulluk nafakasının 175 TL artırılarak aylık 440 TL'ye, daha önce çocuk için takdir edilen 200 TL iştirak nafakasının 200 TL artırılarak aylık 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; karara itiraz ettiklerini, davalının maaşını düşük gösterdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Somut olayda, boşanma davasında tayin edilen iştirak nafakasının artırılması talep edilmiş ise de; boşanma kararında iştirak nafakasına hükmedilmemiş olmasına göre, davadaki istem; artırım davası olmayıp, boşanma davası sonrasında iştirak nafakası istemi niteliğindedir(TMK m 327,328). Mahkemece, bu husus gözetilmeden iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de; hükmün davacı tarafça temyiz edilmiş olması ve ilk defa takdir edilen iştirak nafakasının müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile davalının gelir durumu gözetildiğinde şimdilik yeterli olması nedeniyle, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “…Kadıköy 1. Aile Mahkemesinin 2003/550 Esas, 2004/864 karar sayılı ilamıyla bağlanan aylık 50 TL....
na göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekirken, mahkemece; kararın kesinleşmesinden itibaren nafakaya hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1. bendinde yer alan; "...aylık 200,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren 150,00 TL arttırılarak..." ve 2. bendinde yer alan; "25.09.2014 tarihli celse tedbiren takdir edilen aylık 350,00 TL nafakanın kararın kesinleşmesine kadar devamına", ifadelerinin çıkarılarak, yerine; 1. bendine "...aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 150 TL artırılarak ...", ve 2. bendine "25.09.2014 tarihli celse ile, 200TL iştirak nafakasının tedbiren 350 TL olarak ödenmesine karar verilmiş olmakla, mükerrer tahsilatın önlenmesine...
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Kübra için ödenen iştirak nafakasının 400.00.- TL'ye, Nur için ödenen iştirak nafakasının 340.00.- TL'ye yükseltilmesine, kararın kesinleşmesini takip eden nafakaların her yıl iş bu iştirak nafakalarının TEFE ÜFE oranlarının ortalaması oranında arttırılarak uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre takdir edilen nafaka miktarının gelecek yıllarda artırılması konusunda oran olarak ÜFE oranı, artış tarihi olarak da kararın kesinleştiği tarih benimsenmektedir....
DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; davasının kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının aylık 4.500,00 TL olarak davalıdan alınarak tarafına ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü ile iştirak nafakası artırılması talebinin reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2015 NUMARASI : 2014/614-2015/172 Taraflar arasındaki yoksulluk-iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; aylık 400 TL olan yoksulluk nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını, çocuklar Sude ve Sevde için hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakasının 450'şer TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı dilekçesi ile; davanın reddini istemiş olmadığı takdirde TEFE-ÜFE oranında artırım yapılmasını ve her yıl bu oranlarda artırım kararı verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; bu haliyle boşanmanın 13/12/2021 tarihinde, nafaka ve sair hususların 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın 06/12/2021 tarihinde açıldığı, mahkemece boşanma ile birlikte müşterek çocuk lehine takdir olunan iştirak nafakasının istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği, iştirak nafakasının boşanmanın kesinleşme tarihi olan 13/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olduğu, iş bu dava tarihinin ise kısa bir süre önce 06/12/2021 olduğu, kaldı ki takdir olunan iştirak nafakasının istinaf denetiminden geçerek 13/04/2022 tarihinde kesinleştiği, geçen sürenin çok kısa olması ve iştirak nafakasının iş bu dava tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle nafakanın arttırım şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmiştir....
Birleşen dava yönünden davacı (asıl davada davalı) dilekçesinde; Davalının SSK emeklisi olduğunu, ek işler yaptığını, masraflara katkıda bulunması gerektiğini, bu itibarla kendisi lehine belirlenen 175,00 TL yoksulluk nafakasının 275,00 TL'ye çıkarılmasını, çocuklara bağlanan iştirak nafakalarının 100,00 'er TL artırılarak Eda için 350,00 TL, Ahmet Can için 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, nafakaların gelecek yıllarda tüfe oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulü ile davalı adına belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen dava yönünden yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, Eda için hükmedilen 250,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden reşit olduğu 28.08.2012 tarihine kadar 300,00 TL'ye çıkarılmasına, A.....
Tarafların ortak çocukları 1996 ve 2004 doğumlu olup, 250.00'şer TL iştirak nafakasının hükmedildiği 2011 yılı ile eldeki iştirak nafakasının artırımı davasının açıldığı 2013 yılı arasında geçen sürede çocukların büyüdüğü ve doğal olarak da ihtiyaçlarının artığı, geçen süreçte paranın alım gücünün de azaldığı bir gerçektir. Mahkemece; ortak çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları gözetilip, TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, varılacak sonuca göre uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu iştirak nafakalarının artırılması talebinin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu konu da bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece, davacının aldığı yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek indirilmesi düşünülmeksizin, tamamının kaldırılmasına ve çocukların aldığı iştirak nafakalarının artırılması talebinin yasal olmayan gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....