Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı ilamı ile boşandıklarına, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği ve müşterek çocuk lehine aylık 200,00- TL iştirak nafakasına hükmedildiği, müvekkilin başvuruları neticesinde birçok kez düşük miktarlarda nafaka arttırımı yapıldığını, son olarak Denizli 1. Aile Mahkemesinin 22/08/2019 tarih, 2019/228 E. 2019/593 K. Sayılı ilamı ile aylık 400,00- TL ye çıkarıldığını, müşterek çocuğun eğitim ve diğer ihtiyaçlarının arttığını belirterek aylık 400,00- TL olan nafakanın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte aylık 600,00- TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının davasının kabulü ile müşterek çocuk Berkay Hakan için Denizli 1....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ekonomik ve sosyal durumların olağanüstü değişiklik meydana gelmediği, nafakanın her yıl üfe oranında arttırımı suretiyle mevcut dengenin korunduğu kanaatine varılarak davanın REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış iştirak nafakasının miktarının azaltılması istemine ilişkindir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, katılma yoluyla her iki boşanma davası ve ferileri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının iştirak nafakasının ve tazminatların miktarına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin iştirak nafakası ve tazminatlara ilişkin ilk hükmü davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek miktar yönünden kesinleşmiştir....

    ın velayetinin davalı anneye verildiğini, müşterek çocuk ... için 250.000 TL.iştirak nafakasına hükmolunduğunu, en son olarak iştirak nafakasının 300 TL.ye yükseldiğini, ancak, dava dışı çocuğun reşit olduğunu, bu nedenle iştirak nafakasının sona erdiğini ileri sürerek 300 TL.olan iştirak nafakasının kaldırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, dava dışı müşterek çocuğun 31.1.1991 doğumlu olduğu, dava tarihi olan 17.02.2009 gününden önce 18 yaşını bitirerek reşit olduğu, bu tarih itibariyle davalı anne ...'ün velayet yetkisinin kalktığı, reşit olması nedeniyle iştirak nafakasının sona erdiği gerekçesiyle, müşterek çocuğun reşit olduğu 30.1.2009 tarihinden itibaren iştirak nafakasının iptaline (kaldırılmasına) karar verilmiş, hüküm davalı (anne) tarafından temyiz edilmiştir....

      Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

        Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda mahkemece, kendisini vekil ile temsil ettiren ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik davası kısmen kabul edilen davacı yararına vekalet ücreti takdir edildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren ve aleyhine açılan yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik dava tamamen reddedilen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetli bulunmamıştır....

          Aile Mahkemesinin 11/03/2009 tarih 2009/83E-2209/155K sayılı ilamı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen 500TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ettiği, ekinde bulunan 18.11.2008 tarihli protokolün 4. maddesi ile; davacı babanın müşterek çocuk lehine 500TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiği, 5. maddesi ile de; davalı kadının kendisi lehine yoksulluk nafakası talep etmediği anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece; davacının talebinin yoksulluk nafakasının kaldırılması olarak nitelendirilerek, gerekçeli kararda da davalı kadın aleyhine yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, aylık 425 TL olan iştirak nafakasının aylık 750 TL'ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir.Mahkemece; dava konusu edilmeyen taraflar arasındaki boşanma ilamı Olan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/12/1999 tarih 1999/773 E-2000/140 K.sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 40 TL iştirak nafakasının aylık 325 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; davacı taraf, dosya içerisinde bulunan ve en son olarak ... 1.Aile Mahkemesinin 05/05/2009 tarih ve 2009/80 E- 2009/562 K sayılı ilam ile hükmolunan aylık 425 TL istirak nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltilmesini istemiştir.Mahkemece, en son hükmolunan iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmesi gerekirken dava edilmeyen boşanma sırasında hükmolunan iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              Aile Mahkemesinin 2011/184 Esas, 2011/1456 Karar 01/11/2011 tarihli kararı ile davacı-karşı davalı yararına hükmedilen aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 600 TL'ye, müşterek çocuk Osman Ertok yararına hükmedilen aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL'ye çıkarılmasına, davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya ödenmesine, nafakaların her yıl yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılarak, müvekkili aleyhine yoksulluk nafakasının arttırılmasına dair verilen hükmün kaldırılması, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının ise miktarı azaltılarak aylık 600 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından iştirak nafakasının arttırımına yönelik açmış olduğu davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tarafların boşanma ilamı ile kararlaştırılan aylık 150 TL iştirak nafakasının yine aylık 1.100 TL arttırılarak aylık 1.250 TL olarak belirlenmesine, davacının ıslah ile aylık 6.000 TL olarak talep ettiği iştirak nafakasının kabul edilen aylık miktarı dikkate alınarak yine aylık bakiye olan 4.750 TL'sinin reddine, yeni belirlenen aylık iştirak nafakasının dava tarihi ile müşterek çocuğun reşit olacağı tarih olan 20/04/2023 tarihleri arasında geçerli olacağının tespitine, müşterek çocuğun reşit olmasından itibaren kanunen iştirak nafakasının ortadan kalkmasına, yeni belirlenen iştirak nafakası miktarına yıllık TÜİK'in açıklayacağı TÜFE oranında artış uygulanmasına, farklı yöndeki talebin reddine, davacının dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde arttırılarak uygulanmasını talep ettiği yeni iştirak...

              UYAP Entegrasyonu