nın okula başladığını, çocukların masraflarının arttığını, müşterek çocuğun büyüdüğünü, okula başladığını, nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, iştirak nafakalarının ... ve ... için aylık 500,00'er TL'ye çıkarılması ile her yıl üfe oranında arttırılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafakaların davalının ekonomik sosyal durumuna göre makul olduğunu, davalının evlendiğinı, davacının çalışmaya başladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile ... için bağlanmış aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere takdiren aylık 400TL'ye,... için bağlanmış olan aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere takdiren aylık 300TL'ye çıkarılmasına ve bu nafakaların takip eden dönemler için ÜFE-TÜFE ortalamaları oranında artmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/47 e. 2008/153 k. sayılı ilamı ile boşandıklarını ve bu karar ile davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar ... ve ... için 75,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde bu nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasını aylık 400,00 TL'ye, iştirak nafakalarının aylık 300,00 'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davacı ...'un kendisi için talep ettiği yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, müşterek çocuk ... için talep edilen iştirak nafakası artırım talebinin kabulü ile, karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ......
Hakim iştirak nafakasının tayin ve takdir ederken çocuğun yaşını, cinsiyetini, öğrenim durumunu, bakım ve sağlık durumlarını, kısaca çocuğun ihtiyaçlarını ve yine ana ve babanın sosyal ve ekonomik durumlarını, ödeme güçlerini ve tarafların bakmakla yükümlü oldukları kişi sayısını da gözönünde bulunduracaktır. Somut olayda; Küçükçekmece 1.Aile Mahkmesinin 2013/784 E.- 2013/973 sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına, davalının küçüklerin giderlerine katılması için dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakası, bu tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 150,00'şer TL'den 300,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, bu dava ise, 07.05.2014 tarihinde açılmıştır. Müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasının bağlandığı boşanma davasının kesinleştiği tarih üzerinden 1 yıl bile geçmeden davacı tarafından iştirak nafakasının artırımı davası açılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Birleşen dava; davacı kadın tarafından açılmış iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Davacı kadının birleşen davadaki iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin isteği ELDEKİ DOSYADAN TEFRİK EDİLEREK ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiştir. Asıl dosya yönünden yapılan incelemede; Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"Davacının müşterek çocuk için bağlanan iştirak nafakasının artırılması talebi değerlendirildiğinde; bağlanan iştirak nafakasının 2018 yılından bu yana artırılmadığı, aradan geçen zaman, enflasyon oranları, günün ekonomik koşulları, paranın satın alma gücündeki azalma, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durum araştırması, iştirak nafakasının hükmedildiği tarihten iş bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen süre ve ÜFE artış oranları, TMK 4. Maddesinde düzenlenen "hakkaniyet ilkesi", anne ve babanın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine mali gücü oranında katılmalarının zorunlu olduğu da dikkate alınarak daha önce müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının arttırılması talebinin kısmen kabulü ile müşterek çocuk T1 için Turgutlu Aile Mahkemesi'nin 2017/692 Esas - 2018/342 Karar sayılı ilamı ile aylık 350,00....
Aile Mahkemesi'nin 2017/498 E 2017/559 K sayılı kararı ile aylık 250,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, nafaka kararından sonra geçen süre, paranın satın alma gücü, çocuğun eğitim-öğretim ihtiyaçlarının artması ve tarafların sosyal ekonomik durumları göz önünde bulundurulduğunda iştirak nafakasının bir miktar arttırılması gerektiği" gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2017/498 E 2017/559 K sayılı kararı ile müşterek çocuk Ayaz Gümüş lehine takdir edilen aylık 250,00 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren aylık 1.200,00 TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, nafakanın kesinleşmesini müteakip her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 24/04/2019 tarihli ilamı ile müşterek çocuklar Adnan Aybars ile Miraç Efe'nin velayetinin değiştirilerek müvekkiline verildiğini ve çocuklar için aylık 480'er TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen süreçte çocukların artan ihtiyaçları nedeniyle bağlanan iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını, bu nedenle müşterek çocuk Miraç Efe için takdir edilen aylık 480 TL iştirak nafakasının aylık 1.500 TL'ye çıkarılmasına ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 18/06/2006 doğumlu müşterek çocuk Miraç Efe için takdir edilen iştirak nafakasının aylık 1.200 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesinden 1 yıl sonra başlamak üzere her yıl TUİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
Dava konusu uyuşmazlık, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının yıllık 50 TL artış şartının kaldırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK. mad. 176/lV hükmüne göre: "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Aynı şekilde 331. madde uyarınca; "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....
Loran'ın velayetinin anneye verildiği ve çocuk için dava tarihi 19.04.2006 tarihinden başlamak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.10.2008 tarihli kararı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı baba, açtığı bu dava ile ekonomik güçlük içinde olduğu ve işsiz olduğunu ileri sürerek 500,00 TL tedbir nafakasının kaldırılmasını istemiştir. Önceki nafakanın hükmedildiği tarih ile bu dava tarihi arasında geçen sürede çocuğun yaşı ve ihtiyaçları arttığı gibi, paranın değeri de değişmiştir....
Mahkemece; asıl dava yönünden nafakanın kaldırılması talebinin reddine, 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi itibari ile 450,00 TL'ye indirilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; nafakanın kaldırılmasına konu dava reddedilmesine rağmen davacı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, yine nafakanın indirilmemesinin gerektiğini, karşı davalarının kabulü ile nafaka miktarının arttırılmasına karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması/indirilmesi-iştirak nafakasının arttırılması talebi niteliğindedir....