Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde gereğince davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- İstinaf aşamasında suç üstü ödeneğinden karşılanan 18,00 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4- Davacı vekilinin iştirak nafakası isteminin reddedilen kısmı yönünden yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2 maddesi gereğince; reddedilen iştirak nafakasının miktarı itibariyle, karar kesin olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346. ve 352. maddeleri gereğince;davacının İSTİNAF DİLEKÇESİNİN bu kısmının REDDİNE, 5- Davalının, davacı lehine kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının arttırımının kabulü nedeniyle yaptığı istinaf başvurusu nedeniyle yapılan incelemede;arttırımı kabul edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı itibariyle karar kesin olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 346. ve 352. maddeleri gereğince; davalının İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 6- Davalı tarafından yatırılan 220,70- TL istinaf başvuru harcının...

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı/ karşı davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 275 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yoksulluk nafakası yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Müşterek çocuğa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    Davada; aylık 150,00 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye; 100,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 250,00 TL'ye çıkartılması istenilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 200,00 TL'ye; yoksulluk nafakasının ise 275,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/....maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

      Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi talebinin yanısıra, geriye dönük iştirak nafakası ödemelerinin iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından geriye dönük ödenen iştirak nafakası talebinin 8.400,00.-TL'lik kısmı ile ilgili olarak harç ikmali yapılmış ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönüyle harç ikmali yaptırılmamıştır. Davalı ise; cevap dilekçesi ile; lehine boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının ÜFE'ye göre arttırılması talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yargılama aşamasında davalı tarafa harç ikmali yapması hususunda karar vermiştir....

      Davalı vekili tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası arttırım kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve arttırım miktarlarının fahiş olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; yerel mahkemece, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, nafakaların bağlandığı tarihten itibaren aradan geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadının yoksulluk, çocuğun ise iştirak nafakası miktarlarının attırılmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir aykırılık bulunmadığı, ancak, hükmedilen nafaka arttırım miktarlarının yüksek olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin nafaka arttırımına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak yoksulluk ve müşterek çocuk içen hükmedilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun miktarda arttırılması yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kabulü yönünden kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile müvekkilinin talebi doğrultusunda yoksulluk nafakasının arttırılmasına karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine, karşı dava ise; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

        Aile Mahkemesi'nin 2013/148 Esas - 2013/40 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 20/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocukları 2007 doğumlu Zeynep'in velayetinin kendisine verildiğini, müşterek çocuk için aylık 175,00 TL olan iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak gelişen süreçte çocuğun artan ihtiyaçlar nedeni ile iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını, bu nedenlerle müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesi, kendisi lehine hükmedilen 600,00 TL yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye yükseltilmesi ile nafakaların her yıl Üfe artış oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir....

        davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk ve iştirak nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

          TMK'nun 182/2.maddesine göre; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranıda katılmak zorundadır. Aynı Kanununun 331.maddesine göre ise; durumun değişmesi halinde, hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler vaya nafakayı kaldırır. İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine arttığı iddiasıyla iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu