KARŞI OY YAZISI Toplanan delillerden; davalı kocanın daha önce kardeşinin koltuk döşeme işinde çalışırken; işyerinin 2010 yılında kapandığı ve işsiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın ise, ev hanımıdır. Davalı kocanın ayrıca borç içinde olduğu görülmektedir. Nitekim bu hususu davalı kadın da velayet düzenlemesi için verilen uzman raporundaki anlatımında doğrulamaktadır. Bu durumda, davacı için 300 TL. yoksulluk nafakası üç çocuğun her biri için ayrı ayrı 300 TL. iştirak nafakası olmak üzere toplam 1.200 TL. nafakaya karar verilmiş olması gözönüne alındığında; hükmedilen toplam nafaka miktarı davalının ekonomik gücünün üzerinde olmuştur. Davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı uygundur. Ancak, çocukların her biri için hükmedilen iştirak nafakaları fazla olmuştur. Kaldı ki, iştirak nafakasının çocukların ihtiyaçlarına göre her zaman ileri dönemlerde de arttırılması mümkündür....
Somut olayda; davacılar ... ve ... dava dilekçesinde, kendileri için aylık 300,00'er TL yardım nafakası talep etmişlerdir. Ancak mahkemece kurulan hükümde talep aşılarak, davacılar ....ve .... lehine 350'şer TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca; olayları izah taraflara, hukuki niteleme hakime ait bir görevdir. Somut olayda, davacılar ....ve .... tarafından istenilen nafaka mahiyeti itibariyle TMK'nun 364/1. maddesi yardım nafakası niteliğindedir. Bu nedenle, davacılar ....ve .... lehine hükmedilen nafakaların gerekçe kısmında "iştirak nafakası", hüküm kısmında ise "yoksulluk nafakası" olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye(Aile) Mahkemesinin 2015/1639-1644 e.k. sayılı 08/12/2015 tarihli ilamıyla boşandıklarını, protokol gereği 1.250,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma sürecinde çalıştığı şirketin iflası nedeniyle işten çıkarıldığını, daha sonra çalıştığı yerdeki maaşının daha düşük olduğunu, anlaşmalı boşanma sırasındaki maaşına güvenerek nafaka miktarını taahhüt ettiğini, kredi borçlarının bulunduğunu, ödeme gücünün olmadığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde aylık 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, anlaşmalı boşanma nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, velayeti kendisine bırakılan müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası talep edilmediğini, davacının işten ayrıldığı tarihte boşanma davasının açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Hukuk Dairesinin 2014/8060 Esas ve 2014/14955 Karar, 2012/4119 Esas ve 2012/7991 Karar sayılı ilamlarında belirttiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere, istinaf sınırı her bir talep yönünden, kabul ve reddedilen nafaka tutarları dikkate alınarak ayrı ayrı belirlenir. Davacı tarafından; yoksulluk nafakasının 300,00 TL’den 700,00 TL’ye; iştirak nafakasının ise 400,00 TL’den 800,00 TL’ye arttırılması talep edilmiş, mahkemece usulden ret kararı verilmiştir. Bu durumda, talebin reddedilen kısmı yoksulluk ve iştirak nafakası için ayrı ayrı ayrı aylık 400,00 TL, yıllık ise 4.800,00’er TL olup, reddedilen kısım yönünden karar tarihi itibariyle kesindir. Bu sebeple ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Aile Mahkemesinin 2015/1540 Esas ve 2018/637 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanmanın 17/05/2022 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile 500,00 TL, müşterek çocuk Zümra için iştirak nafakasının 300,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2014/346-2015/39 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki boşanma davası ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 100 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar Damla ve Ulaş için hükmedilen iştirak nafakalarının 100'er TL'den 500'er TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ve bu miktarı ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2016/753 esas ve 2019/329 karar sayılı 09/02/2021 kesinleşme tarihli ilamı ile davacı kadın için bağlanan aylık 500 TL yoksulluk nafakasının iş bu dava tarihi olan 24/01/2022 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 455 TL arttırılarak aylık 955 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu nafakanın kararın kesinleşmesinden sonraki her yıl TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının iştirak nafakasının arttırılması davasının KISMEN KABULÜ ile, Samsun 2....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası artırım talebinin reddini, müşterek çocuklar için artış yapılan iştirak nafakası miktarının düşük olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davacı kadın için için aylık 120 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 500 TL ye, müşterek çocuklar için aylık 120 şer TL olarak iştirak nafakasının da ayrı ayrı aylık 500 er TL ye çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Davalı, yeniden evlendiğini ve bir çocuğunun daha dünyaya geldiğini, boşanmadan sonra tüm evi ve eşyaları davacı tarafa bıraktığından ödemelerinin olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile, müşterek çocuklar için 350’şer TL iştirak nafakası olmak üzere aylık toplam 700,00 TL, davalı kadın için aylık 450,00 TL tedbir nafakasının 150,00 TL artırılarak 600,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2015 NUMARASI : 2014/649-2015/159 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı için hükmolunan aylık 180 TL yoksulluk nafakasının, aylık 500 TL'ye, müşterek çocuk için hükmolunan aylık 130 TL iştirak nafakasının ise, aylık 500 TL' ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aylık 400 TL yoksulluk nafakasına ve aylık 350 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....