Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava iştirak ve yardım nafakası talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak müşterek çocuk ....lehine hükmedilen nafaka iştirak nafakası, davacı ... lehine hükmedilen nafaka yardım nafakası olmasına rağmen mahkemece hüküm kısmında tedbir nafakasına karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkarılarak yerine "iştirak" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinde yer alan "tedbir" ifadesinin çıkartılarak yerine "yardım" ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    in reşit oldukları dolayısıyla bu davacılar için tedbir nafakası değil yardım nafakası talep etme haklarının bulundukları bu nedenle tedbir nafakasının arttırılması yönündeki davanın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.HUMK.nun 76.maddesi (HMK. m.33) ve 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı YİBK'na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir.Somut olayda, davacılar dava tarihi itibariyle reşittir.Daha evvel ... Aile Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarih ve 2007/366E-2009/588K sayılı kararında davacılardan ... ve ... için 160'ar TL,... ve ... için 240'ar TL YARDIM NAFAKASI takdir edildiği sabittir. O halde davadaki istemin daha önce hükmedilen yardım nafakasının artırılması olarak değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece, hukuki yanılgı sonucu davanın tedbir nafakasının artırılması olarak nitelendirilmesi isabetli bulunmamıştır....

      Aile Mahkemesi'nin 2018/891 E 2019/565 K sayılı iştirak nafakasının arttırılması davasında ise iştirak nafakasının arttırılarak aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği, bu kararın 11/07/2019 tarihinde kesinleştiği, davacının Akdeniz Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümüne 02/09/2000 tarihinde kayıt yaptırdığı, kısa süreli ve aralıklı çalışması bulunduğu ancak sürekli ve düzenli geliri olmadığı, öğrenci olduğu, davacının babasının memur olduğu, aylık 3.550,00 TL geliri bulunduğu, davalı annenin ise aylık 3.000,00 TL civarında maaş ile aylık 1.500,00 TL civarında ek ödeme aldığı anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yardım nafakasının niteliği, davalının gelir durumu, davacının eğitimine devam ediyor olması nazara alındığında, yerel mahkemece hükme bağlanan nafaka miktarı azdır....

      Ancak; önceki iştirak nafakası çocuğun ergin olması ile yasa gereği (TMK. Madde 328/1) kendiliğinden son bulur. Ergin olan çocuğun eğitiminin sürmesi halinde ise, TMK’nın 328/2 ve 364. maddeleri kapsamında anne-babanın bakım yükümlülüğü yardım nafakası olarak devam eder. Somut olayda da; müşterek çoçuk ..., dava tarihi itibariyle ergin olup, karşı dava ile eğitiminin devam ettiğini ileri sürerek 250 TL nafakanın 750 TL'na çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, 2 nolu bendde hüküm altına alınan nafakanın yardım nafakası olarak belirtilmemeside doğru değildir....

        Aile Mahkemesinin 11/03/2016 tarihli 2015/462 E.-2016/211 K sayılı kararı ile takdir edilen nafakanın arttırılması şeklinde hüküm kurulmuş ise de, arttırıldığı belirtilen nafaka iştirak nafakasına ilişkin olup, davacı yararına hükmedilen iştirak nafakası reşit olduğu 17/05/2020 tarihi itibariyle sona ermiştir. Bu nedenle davacı yararına hükmedilen ve reşit olmakla sona eren iştirak nafakasının, yardım nafakası olarak kabul edilerek arttırılması yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılması gerekmiştir. Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden uyuşmazlığın esasına ilişkin yeniden hüküm kurulması gerektiği kabul edilmiştir....

        Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın iştirak nafakası talebine ilişkin dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Yoksulluk nafakasının artırımı davasının temyiz itirazlarına gelince, somut olayda artırılan yoksulluk nafakası miktarı ....’in yayınladığı .... oranında artırım yapılmadığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Bandırma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı ve 22.03.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakaların...

            Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde; reşit olan davacı için aylık 700 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiş, mahkemece hükmün 1 numaralı bendinde davacı için reşit olmadan önce takdir edilen iştirak nafakasının artırılması şekilinde hüküm kurulmuş ve aylık 300 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece, talep iştirak nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkindir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi ve yukarıda açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda değerlendirme yapılması gerekirken, talebin iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca kabule göre de, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...

              Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların.....Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/181 Esas 2008/60 Karar sayılı ilamı ile taraf1arın boşanmalarına karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, müşterek çocuk... velayetinin davacıya verildiğini, bu karar ile müvekkiline 200,00 TL tedbir nafakası, müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakası verildiğini, kararın aradan geçen süre ve sosyal ekonomik şartlar karşısında müvekkili için yoksulluk nafakasının aylık 300,00 TL arttırılarak 500,00 TL’ye, müşterek çocuk için iştirak nafakasının aylık 300,00 TL artırılarak 400,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                nın doğum tarihinin 23.03.1996 olduğu, müşterek çocuğun iş bu davanın açıldığı 30.12.2014 tarihinden önce reşit olduğu ve davanın kendisi adına açıldığı, her ne kadar müşterek çocuk için daha önce iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de, müşterek çocuk için bu dava ile talep edilenin yardım nafakası olduğu gözönünde bulundurularak, müşterek çocuk Mina için yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, iştirak nafakasının artırılması şeklinde karar verilmesi doğru değilse de; belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1.bendinde yer alan; "1.200 TL olan yardım nafakasının 100 TL daha artırılarak 1.300 TL ye çıkartılmasına, bu nafakanın" ifadesinin çıkartılarak, yerine "davacı için 1.300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline" ifadesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2016 tarihinde...

                  UYAP Entegrasyonu