Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bahsedilen nedenlerle aylık 250 TL olan iştirak nafakasının 1250 TL olarak artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuk 2006 doğumlu...nın velayetinin davacıya verildiğini, söz konusu karar ile müşterek çocuk için 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını bu nedenle müşterek çocuk için iştirak nafakasının 2.000 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk ... için aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 450 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    Aile Mahkemesi'nin 2017/686 Esas sayılı dosyasında müvekkili lehine 300,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine ise 225,00 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, aradan geçen zaman zarfında nafaka miktarlarının yeteriz kaldığını, paranın alım gücünün azaldığını, ekonomik koşullar karşısında nafakaların ihtiyaçlarını karşılayamadığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, açılan davanın kabulü ile müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL, müşterek çocuk lehine ise aylık 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkili ile davalının boşandıklarını, karar ile birlikte müşterek çocuklar Ramazan ve Emre'nin velayetlerinin davacıya bırakıldığını, kararın kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 150 TL yoksulluk nafakası ve her bir çocuk için de aylık 75 TL'er iştirak nafakası takdir edildiğini, ancak ağırlaşan hayat şartları, ekonomik şartlar, çocukların okula gitmeleri, anneleri müvekkilinin ev hanımı olması, takdir edilen nafakalar ile geçinmelerinin artık imkansız hale geldiğini, mahkemece takdir edilen nafakaların artırılarak davacı için aylık 150 TL olan...

      Her ne kadar davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası artırım miktarlarının aşırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede; Bolu 2.Aile Mahkemesinin 2021/383 E.-2022/374 K.sayılı dosyasında, ilk derece mahkemesi tarafından iştirak nafakası artırımı konusunda verilen karar, 6100 sayılı HMK'nun 341/2 maddesi gereğince, kabul edilen kısımlar yönünden miktar itibariyle kesin nitelikte olup, bu durumda, davalının kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK'nun 352/1- b maddesi gereğince, davalının iştirak nafakası artırımına yönelik istinaf başvurusunun usulden reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, velayeti davacı annede bulunan tarafların müşterek çocuğunun aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının 1.300,00 TL artırımı ile aylık 1.550,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 15.600,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Davada, 2005 yılında 50'şer TL olan iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılması istenilmiş, mahkemece, 2005 yılında verilen karar ile belirlenen nafakaların her yıl ÜFE oranında artışına karar verildiği; davalının gelirinde ÜFE'yi aşan oranda artışın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yoksulluk nafakası yönünden sair temyiz itirazları yerinde değildir. İştirak nafakasının artırımı davası yönünden ise; Hükmolunan nafakaların gelecek yıllarda da artırımına ilişkin TMK'nın 176/4, 182/3, 330/3, 365/5. maddeleri, madde gerekçelerinde de belirtildiği gibi, bu hükümler, ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açmak suretiyle emek sarfından ve masraf yapmaktan kurtarılmaları amacıyla getirilmiştir....

        Aile Mahkemesi'nin 2015/365 Esas, 2015/408 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma sonucunda eşlerin müşterek çocukları Esile ile Necati'nin velayetinin annesine bırakıldığını, kesinleşen davada çocukların yararına 500,00'er TL iştirak nafakası ve müvekkili lehine ise 500,00 TL yoksulluk nafakası olmak üzere toplamda 1.500,00TL nafakanın davalı tarafından ödenmesine hükmedildiğini, 2015 yılında hükmedilen toplamda 1000,00TL iştirak nafakası ile 500,00TL yoksulluk nafakasının günümüz koşulları, çocukların ve annenin sosyoekonomik durumu, ağırlaşan yaşam koşulları ve çocukların büyümeleriyle beraber sosyal çevreleri gereği harcamalarının artması durumunu göz önüne alınarak tekrardan uyarlanmasının hakkaniyet gereği ortada olduğunu, davalının yaşadığı yaşam ile müşterek çocuklara ve davacı müvekkiline verilen kesinleşmiş nafaka miktarlarının birbirini karşılamadığını, davalı kişinin lüks bir hayat yaşadığını, sürekli olarak eğlence yerlerinde bulunduğunu, tekne turlarına katıldığını...

        Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde müşterek çocukların her birisi için ayrı ayrı iştirak nafakasının arttırımını ve kadın yararına yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş, mahkemece iştirak nafakası yönünden bir karar verilmiş, ancak yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından kadının yoksulluk nafakası istemi hakkında olumlu veyahut olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir. Sonuç olarak;Yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK. 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakasının artırımı talebi davasında yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu