Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava tedbir nafakası istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ile müşterek çocuk lehine 200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Mahkemece karar kesinleştikten sonra eş için yoksulluk, çocuk için iştirak nafakası nitelendirmesi doğru görülmemiştir. Ancak bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1. fıkrasından “karar kesinleştikten sonra nafakanın yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına, cümlesinin çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 33.45 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    İştirak nafakası için ise boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren herhangi bir süre mevcut olmayıp kesinleşmeden sonra her zaman dava açılması mümkündür. Mahkemesince davacının tedbir nafakası istemi ile ilgili olarak bir karar verilerek yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası yönünden boşanma kararının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne varki davacı vekili istinaf dilekçesinde yalnızca tedbir nafakasına hükmedilmemiş olmasını istinaf ettiğinden ve davacının yasal süresi içinde yoksulluk nafakası istemesinin mümkün olduğu, iştirak nafakasının ise karar kesinleştikten sonra her zaman isteyebileceği gözetilerek davacının tedbir nafakası istemi yönünden istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek bekletici mesele yapılmaması hususunda yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....

    Somut olayda; tarafların 17/11/2011 tarihinde boşandıkları ve boşanma ilamı ile birlikte davalı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacının 08/04/2014 tarihinde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin açtığı davada mahkemece verilen kaldırma kararının Yargıtay 3. HD’nin 01/04/2015 tarih ve 2014/18996 E- 2015/5335 K sayılı ilamıyla yoksulluk nafakasında hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, davacının halen yoksulluk nafakası ödemekle yükümlü olduğu görülmüştür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kendisi yoksulluk sınırında bulunan ve yoksulluk nafakası alan davalının ortak çocuklar için iştirak nafakasıyla yükümlü tutulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir....

      İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde bu defa kadın tam kusurlu bulunarak erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri reddedilmiş, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı-davacı kadın tarafından kusur tespiti, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmiştir. 1-İlk derece mahkemesince 19.03.2019 tarihinde erkeğin boşanma davasının reddine ilişkin verilen karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davalı-davacı kadının da boşanma talepli bir davasının olmadığı da dikkate alındığında, ortada boşanmaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır....

        Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğundan bahisle boşanma davasının reddine, davalı-karşı davacı kadının ise boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, kadın yararına 8.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi ile velayeti anneye verilen müşterek çocuk yararına 350,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....

          Bu nedenle feragat beyanı gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple hükmün kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakaları yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.11.2017...

            DAVA TÜRÜ : İştirak ve Yoksulluk Nafakası Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, yoksulluk nafakası arttırımı talebinin reddi, iştirak nafakası miktarı ile.... velayetine ilişkin olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2016 (Çrş.) ......

              Aile Mahkemesi'nin 22.03.2012 tarih 2010/66 Esas 2012/209 sayılı Kararı, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nce iştirak nafakası yönünden onanmış, yoksulluk nafakası fahiş bulunarak bu nafaka yönünden bozulmuştur. İİK'nun 40. maddesi gereğince bozma ilamıyla artık yoksulluk nafakası yönünden takibe devam olunamaz. Yoksulluk nafakası yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, Mahkemece, aksine gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların .... Aile Mahkemesi' nin 2009/903 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, davalının müvekkili ve müşterek çocuklara nafaka vereceğini söylediği halde nafaka vermediğini belirterek davacı anne için 250 TL yoksulluk nafakası, 2004 ve 2008 doğumlu müşterek çocuklar için 400' er TL iştirak nafakası istemiştir. Davalı, davacının boşanma protokolü ile nafaka talep etmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafaların boşandıklarını, boşanma davasında davalı kocanın kusurlu olduğunu, ancak müvekkilinin boşanma davası sırasında çalışıyor olması nedeni ile yoksulluk nafakası verilmediğini, müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin şu an işsiz olduğunu, düzenli bir geliri olmadığını, müşterek çocuğa bağlanan iştirak nafakasının yetersiz kaldığını belirterek, davacı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, iştirak nafakasının ise aylık 200,00 TL'ye çıkartılmasını...

                    UYAP Entegrasyonu