Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

; Değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” aşağıdaki sebeplerle katılmıyorum; 1- KENDİSİNE VELAYET HAKKI VERİLMEYEN TARAF İŞTİRAK NAFAKASI TALEP EDEBİLİR Mİ? TMK m. 182 f. II hükmüne göre velâyetin kullanılması kendisine “verilmeyen eş” çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. O halde iştirak nafakasını velâyetin kullanılması kendisine “verilen eş” isteyebilir. Başka bir anlatımla davacının velâyetin kullanılması kendisine “verilen eş” olması dava şartıdır. (Y2HD, 8.6.1999, 5599-6453) 2-İŞTİRAK NAFAKASI VELÂYETE İLİŞKİN HÜKÜM KESİNLEŞMEDEN İSTENEBİLİR Mİ? İştirak nafakası velayete ilişkin hüküm kesinleştikten sonra infaz edilebilir duruma gelir. Bu husus üzerinde durulmadan dava tarihinden geçerli olacak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

    Davacı tarafça dava dilekçesinde; müşterek çocuk için aylık 1.000 TL tedbir - iştirak nafakası talebinde bulunulmuş, yapılan yargılama sonucunda müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir. 10/04/2018 doğumlu olduğu anlaşılan müşterek çocuk Nefes'in yaşı itibariyle ihtiyaçları, mevcut hayat şartları, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası miktarının yetersiz olduğu anlaşılmakla davacının müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 750 TL iştirak nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakası miktarı makul görüldüğünden tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf isteminin esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davalı-karşı davacı kadın vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin davasının reddine, aksi takdirde kişisel ilişkinin asgari düzeyde kurulmasına, karşı davalarının kabulü ile müşterek çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; asıl davanın kabulü ile davacı-karşı davalı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 550,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek vekili; kadının kabul edilen iştirak nafakası davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi davasına, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi, karşı dava ise; iştirak nafakası istemine ilişkindir....

    Dava; iştirak nafakasının artırılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemlerine ilişkindir. Davalı/davacı kadın vekilinin; müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları ile nafakanın belirlendiği tarihten bu yana geçen süre ve TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde iştirak nafakalarının aylık 135,00'er TL olarak belirlenmesi isabetlidir. Ancak; Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre nafakanın takip eden yıllardaki artışının yıllık üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında belirlenmesi gerekirken nafakanın TÜFE oranında artırılmasına karar verilmesi hatalı olmuştur....

    GEREKÇE : Davanın konusu, iştirak nafakası talebine ilişkindir. Davalı kadın istinaf dilekçesinde, anlaşmalı boşanmada iştirak nafakası talep etmeyeceği taahütünde bulunan beyan eden erkeğin bu davasının dinlenemeyeceğini, çocuğun ihtiyaçlarını zaten karşıladığını, davanın reddini istemiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2008/22-199 Esas Karar sayılı ilamı ile aylık 275,00 TL ye çıkartılarak her yıl enflasyon oranında artışa tabi tutulmasına karar verildiğini, hali hazırda iştirak nafakasının aylık 555,74 TL ye yükseltildiğini, kendisinin ikinci evliliğini yaptığını, ikinci evliliğinden 3 çocuğunun olduğunu, iştirak nafakasını ödemekte zorluk çektiğini, bu nedenlerle iştirak nafakasının kaldırılmasına aksi takdirde iştirak nafakasının aylık 175,00 TL ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir ....

      İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar Mertcan Şimşek ve Berat Şimşek için hükmedilen aylık 300,00'er TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00'er TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Hüseyin Şimşek için hükmedilen aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden, çocuğun reşit olduğu 04.03.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk Zeynep Şimşek'in ise dava tarihi itibariyle reşit olduğu anlaşılmakla Zeynep için talep edilen iştirak nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; tarafların iş bu davadan sonra yeniden evlendiklerini, davanın konusuz kaldığını belirterek kararın kaldırılması yönünde istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....

      Mahkemece verilen karar yoksulluk ve iştirak nafakalarına ilişkin hükümler dışında taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece, kadın için aylık 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için 400'er TL iştirak nafakası takdir edilmiş, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları dikkate alındığında kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar için takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....

      Hukuk Dairesince bozulması üzerine, borçlunun, icra müdürlüğünden fazla ödenen iştirak nafakalarının mahsubunu talep ettiğini, ancak, müdürlük kararı beklenmeden 20.11.2014 tarihinden itibaren hiç nafaka ödemesi yapılmadığını, bozma sonrası davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, ödenmeyen aylık iştirak nafakasının birikmiş hali ile hesaplanarak, borçluya ödeme muhtırası gönderilmesi ve borçlunun mahsup talebinin reddine karar verilmesi istemlerinin icra müdürlüğünce reddine karar verildiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararını şikayet ettiği, mahkemece; 700,00 TL iştirak nafakası ödenmesine yönelik nafakanın artırılması davasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, HMK'nin 150/7. maddesi uyarınca davadaki talebin vaki olmamış sayılacağı, nafaka borçlusunun fazla iştirak nafakası ödemesi yaptığı, ödemenin ahlaki görevin yerine getirmesi olarak yorumlanamayacağı gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....

        Temyiz Sebepleri Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, iştirak nafakasının fazla olduğunu, üfe oranında artırılmasının doğru olmadığını belirterek iştirak nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; iştirak nafakası, miktarı ve iştirak nafakasının artırım hükmü noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 327 nci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 3....

          UYAP Entegrasyonu