Dava; iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi gereğince hakim, iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda; davacı, müşterek çocukların her biri için aylık 900,00 TL iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece her bir çocuk için aylık 950,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Mahkemece; davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak, yapılacak yargılama sonunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; talebin aşılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Ne var ki, ilk inceleme esnasında bu husus gözden kaçırılarak iştirak nafakası yönünden bozma kararı verildiğinden, davacı-davalı kadının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kısmen, kabulü ile Dairemizin 22.05.2017 tarih ve 2016/12l5esas, 2017/5940 karar sayılı iştirak naıakasdıa yönelik bozma ilamının olarak kaldırılarak bu hükmün yukarıda gösterilen sebeple onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davacı-davalının karar düzeltme talebinin iştirak nafakası yönünden kabulü ile 22.05.2017 tarih ve 2016/1215 esas, 2017/5940 karar sayılı iştirak nafakasına yönelik bozma ilamının kaldırılmasına hükmün iştirak nafakası yönünden yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-davalı kadının diğer hususlara yönelik karar düzeltme talebinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesi oybirliğiyle karar verildi. 19.04.2018...
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümde; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
a tebliğ tarihinin, iştirak nedeniyle davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin ihbarnamelerin tebliğ tarihinden sonra olduğu dikkate alındığında ...'...
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümünde ise; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümünde ise; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun esaslarını düzenleyen genel hukuk hükümlerinin düzenlendiği Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak halini düzenleyen bölümünde ise; suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her birinin fail olarak sorumlu olacağı; suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığının yeterli olduğu; suçun işlenişine iştirak eden her bir kişinin, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılacağı hususu düzenlenmiş olup, iştirak fiilinde esas olanın fiil olduğu dikkate alındığında, davacı tarafından sahte belge düzenleme fiiline iştirak edilip edilmediğinin asıl borçlu şirket veya mükelleften bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
Şenay'a aylık 150,00 TL yoksulluk, çocuğu Büşra' ya aylık 225,00 TL iştirak nafakası ödeyebileceğini, Şenay'a bağlanan aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 150,00 TL'ye Büşra'ya bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilmesini, çocuğu Nurcan reşit olduğundan iştirak nafakasının sona erdiğinin tespitini veya Nurcan'a bağlanan aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 225,00 TL'ye indirilerek yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. ./.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 9.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/05/2014 NUMARASI : 2013/1608-2014/582 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü; Davada, daha evvel davacı lehine hükmedilen yoksulluk ve müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının artırılması talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakalarının artırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından, iştirak nafakalarının her yıl enflasyon oranında artışa tabi tutulmasına dair kısmına yönelik temyiz edilmiştir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre ortak çocuk yararına aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmelidir. Davalı-karşı davacı kadının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir." gerekçesine yer verilmiştir. Kararın gerekçesinde ilk derece mahkemesince hükmedilen aylık 500 TL iştirak nafakası miktarının az olduğu, kadının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilirken, aynı zamanda ortak çocuk yararına ilk derece mahkemesinin hükmettiği aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiş ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek ortak çocuk yararına aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir....